Orta Çağ Metnine Gizlice Bir Kadının Adı Kazınmış

1.300 senelik seyrek bir Orta Çağ metninde, defalarca kazınmış bir kadının ismi ve ufak eskizler bulundu.

8. yüzyıla ait el yazmasının sayfalarına kazınmış ufak eskizler. C: Bodleian Kitaplığı

Yaklaşık 1.300 sene süresince kimse onun orada bulunduğunu bilmiyordu. 8. yüzyıla ait seyrek bir Orta Çağ el yazmasının sayfalarına gizlice kazınmış, fakat şimdiye kadar okunması imkânsız olan yüksek eğitimli bir İngiliz kadının ismi keşfedildi.

Akademisyenler, Eski bir hanım ismi olan Eadburg’un, 12 yüzyıldan fazla bir müddet süresince gözden gizlenmiş bir teknik kullanılarak dini yazının yüzeyine defalarca kazındığını keşfettiler.

(İlgili: Parşömenlerdeki El Yazıları, Eski Katipleri Aydınlatıyor)

Oxford’daki Bodleian Kütüphanesi’ndeki araştırmacılar, eski el yazmasının 3d yüzeyini görmek için son olarak teknolojiyi kullandıklarında, kadının adının gizli saklı yazımı nihayet ortaya çıktı. Söz mevzusu el yazması, Havarilerin İşleri’nin MS 700 ile 750 yılları aralığında İngiltere’de yapılma Latince bir kopyasıydı.

Bir insan saçı genişliğinin aşağı yukarı beşte birini ölçecek kadar sığ olan “neredeyse görünmez” işaretleri ortaya çıkarabilen bu teknoloji, bir el yazmasının yüzeyindeki notları kaydetmek için ilk kez kullanıldı.

Leicester Üniversitesi’nde hanımlar ve erken Orta Çağ el yazmaları üstüne tezini araştırırken bu keşfi yapan hekime talebesi Jessica Hodgkinson, “Bunları bir kadının yaptığına, bunlara haiz olduğuna ya da kullandığına dair net kanıtlar içeren, hayatta kalan sadece sınırı olan sayıda erken Orta Çağ el yazması var.” diyor.

“Bu el yazmalarının bir oldukça kıta Avrupa’dan – bunun kanıtını, şu anda İngiltere dediğimiz coğrafi bölgede yapılma ve kullanılmış hayatta kalan el yazmalarında bulmak oldukça daha nadir.”

Eadburg’un adının kitaba yazılması, sadece birkaç seçkin, yüksek eğitimli kadının hem Eski İngilizce hem de Latince yazıp okuyabildiği bir zamanda, onun enerjisini ve yüksek statüsünü ortaya koyuyor.

“Bu oldukça mühim ve oldukça kuvvetli bir metindi – havariler vasıtasıyla iletilen Tanrı’nın sözü. Ve bence bu, birinin Eadburg’un ismini oraya yazmayı seçmesinin en azından bir sebebi olabilir. Böylece ona yakın olabilecekti.”

Bodleian Kütüphanesi’ndeki araştırmacılar, eski el yazmasının 3d yüzeyini görüntülemek için son olarak teknolojiyi kullandılar ve gizlice kazınmış bir isim buldular. C: Bodleian Kitaplığı

Adın niçin mürekkep yerine kuru uçlu bir kalemle bu kadar gizlice yazıldığı aleni değil. Hodgkinson, “Belki de o kişinin erişimi olan kaynaklarla ilgiliydi. Ya da kim bilir o kadının ismini bu kitaba kaydetmek istemekle ilgiliydi, fakat oldukça belli etmeden.” diyor.

“Belki metne duyulan saygıdan kaynaklanıyor olabilirdi, bu da onun ismini yazan kişinin mukaddes yazıdan uzaklaşmamaya ya da Tanrı’nın lafıyla rekabet etmemeye çalmış olduğu anlamına geliyordu.”

Hodgkinson, Eadburg’un adının el yazmasının kenarlarına beş yerde tutkuyla kazınmış bulunduğunu ve adın kısaltılmış biçimlerinin ise 10 kez daha geçtiğini buldu. Bu durum, izleri yapanın büyük ihtimalle Eadburg bulunduğunu gösteriyor.

Hodgkinson, “Birinin niçin diğer birinin ismini bir kez yazdığını anlayabilirim. Ama niçin diğer birinin ismini bu kadar oldukça yazdığını bilmemiyorum.” diyor.

El yazması ilaveten küçük, kaba figür çizimleri de içeriyor. Çizimlerde, kollarını uzatmış bir kişinin, onu durdurmak için elini tutan diğer bir şahsa uzandığını gösteriyor.

Hodgkinson, daha oldukça çalışmanın bu figürlerin anlamlarını ve şimdiye kadar çeviri edilmesi imkânsız olan eski transkripsiyonu ortaya çıkaracağını umuyor.

Hodgkinson ilaveten sonunda Eadburg’un kim bulunduğunu keşfetmeyi umuyor. El yazmasının birtakım özellikleri, kitabın, sekizinci yüzyılın ortalarında Eadburg isimli bir kadının Minster-in-Thanet’teki bir hanım dini cemaatin başrahibi olduğu Kent’te üretildiğini gösteriyor. Bununla birlikte, bu isim için malum minimum sekiz şahıs daha var.

Ancak bu gizemler çözülse de çözülmese de, Hodgkinson için Eadburg’un adının keşfinde oldukça anlamlı bir şey var.

“Yine de, şimdi bile, sizin için anlamlı olan ya da nerede olduğunuzun bir kaydı olan bir şeyin üstüne varlığınıza dair bir iz bırakmaya yönelik bu insani dürtü var. Eadburg ile ilgili pek bir şey bilmiyoruz fakat şimdi, bu mükemmel teknoloji vasıtası ile onun ismini gördük, orada bulunduğunu biliyoruz. O burada, bu kitapta ve yüzyıllardır konuşuyor.”


The Guardian. 28 Kasım 2022.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.