800 Yıl Önce Yaşamış ‘Tora’ Adlı Kadınla Tanışın

Araştırmacılar, Norveç’te bulunan iskelet kalıntılarını kullanarak, bu Orta Çağ hanımının neye benzediğine dair realist bir model oluşturdu.

“Tora” büyük ihtimalle Norveç’teki bir Orta Çağ şehrinde 65 yaşına kadar yaşadı. C: Åge Hojem, NTNU Üniversite Müzesi

Baston tutarken sırıtan yaşlı bir kadının reel boyutlu bir 3d modeli, mahallesinde dolaşan muasır bir yaşlıya benziyor. Aslında, bu hanım aşağı yukarı 800 sene ilkin Norveç’te yaşadı ve model, onun iskeletine dayanan reel boyutlu bir rekonstrüksiyon.

Norveç Bilim Üniversitesi’nde kazıbilimci olan Ellen Grav, dünyaya “Tora” isimli gerçeğe boyutlu modeli tanıttı. Tora’nın rekonstrüksiyonu şu anda Norwegian University of Science and Technology müzesindeki bir serginin parçası olarak sergileniyor. (Tora’nın adı, Norveçli bir gösterim firması olan NRK tarafınca meydana getirilen bir amme anketinde seçildi.)

Tora, 1.200’lerin sonlarına doğru doğdu ve Norveç’in merkezinde bir kent olan Trondheim’da yaşadı. Müzeye göre, bu süre zarfında Orta Çağ metropolü hızla büyüyordu ve burada zanaatkarlar ve tüccarlar yaşıyordu.

(İlgili: Kral Tutankamon Nasıl Görünüyordu?)

Tora ile ilgili yazılı bir kayıt bulunmamakla beraber arkeologlar, iskelet kalıntılarından ve ölü bedeninin mezardan çıkarıldığı yerden elde edilmiş ipuçlarına dayanarak bu Orta Çağ hanımının yaşamı ile ilgili bir öykü oluşturdular.

Grav, “Tüccarların yaşamış olduğu caddenin yakınındaki kilise avlusuna gömüldüğünü biliyoruz. Bu, bir tüccarın ailesinde yaşamış olabileceğini gösteriyor.” diyor.

Arkeologlar, bu kilise avlusuna gömülen kişilerin olabildiğince varlıklı olmasından şüpheleniyorlar.

Grav, “Tora, o devre için olabildiğince yaşlı sayılan kabaca 65 yaşına kadar yaşamıştı. Zamanına göre birazcık iyi bir yaşam yaşamış olması gerektiğine inanıyoruz.” diyor.

Tora’nın iskeletindeki bir omurga deformitesi, Grav ve kadrosunun Tora’nın büyük ihtimalle kamburlaşarak yürümüş olduğu kararına varmasına niçin oldu. Ayrıca alt dişleri yoktu ve ölümünden ilkin uzun bir müddet onlarsız yaşadı.

Bir sanatçı, modelin cildi ve bedenindeki karaciğer lekelerini ve öteki lekeleri elle boyamak için silikon kullandı. C: Åge Hojem, NTNU Üniversite Müzesi

Arkeologlara göre, Tora’nın sırtındaki kıvrım ve noksan dişleri, iskelette çok çalışmanın ve yaşam boyu aşınmanın emarelerini gösteriyordu.

Grav, Tora’yı olabildiğince realist yapmak için Danimarka merkezli bir film endüstrisi makyaj sanatçısı olan Thomas Foldberg ile çalıştı. Röntgen ya da Bilgisayarlı Tomografi taramalarının kullanıldığı çoğu yüz rekonstrüksiyonundan değişik olarak Foldberg, bu Orta Çağ hanımının neye benzediğine dair bir 3d model oluşturmaya destek olmak için Tora’nın iskeletine odaklandı.

Grav, “Foldberg, Tora’nın cildi için silikon ve hatta bedenindeki karaciğer lekelerini ve öteki lekeleri elle boyadı.” diyor.

“Kaş, kirpik ve yüz tüylerindeki her bir tel ayrı ayrı ekildi. Gerçekten olağanüstü sanatsal bir çalışma.”

Oslo Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde tekstil profesörü olan Marianne Vedeler, Tora’nın kostümü için Tora’nın yaşamış olduğu zamana tarihlenen bölgeden arkeolojik buluntuları araştırdı. Vedeler daha sonra model için bir giyim tasarlamaları için mahalli terzilerle görüştü.

Grav, “Norveç merkezli tecrübeli bir Viking ve Orta Çağ giysileri terzisi olan Nille Glæsel, Tora’nın elbisesini bizim açımızdan Orta Çağ tekniklerini kullanarak yaptı. Glæsel ipliği eğirdi, kumaşı dokudu ve Rubia tinctorum [gül kök boyası şeklinde de bilinir] ile renklendirdi. Daha sonra, rekonstrüksiyon üstüne elbiseyi elde dikti. Ayakkabıları da o yaptı. Trondheim’dan çoğu kundura bulgumuz var, bu yüzden ayakkabıların iyi mi görünmesi icap ettiğini bilmek olabildiğince kolaydı.” diyor.

“Tora’nın dostane yüzüne gelince, izleyiciye sıcak bir randevu hissi vermek, Orta Çağ insanı ile daha iyi bağ oluşturmak bizim açımızdan çok önemliydi.”

“İnsanlar her vakit Orta Çağın karanlık ve ağır bulunduğunu düşünme eğiliminde, fakat bunun yanı sıra sevinç ve saadet da vardı, insanoğlu birbirini sevmiş oldu ve hatta bazıları uzun bir yaşam yaşadı. Tora’nın yaşamı zordu fakat hoş günleri de olmuş olmalı. Umarım insanoğlu bizim gibi göründüklerini, bizim gibi hisleri bulunduğunu ve bizim gibi insanoğlu olduklarını öğrenirler.”


Live Science. 29 Kasım 2022.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.