ANKARA- Covid–19’a bağlı hadiseler Omicron varyantıyla birlikte tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de artıyor. Bununla bir arada Sıhhat Bakanlığı Bilim Şurası, karantina ve PCR testi uygulamalarında değişikliğe gitti.
Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplanan bilim şurası, aşısını ve hatırlatma dozunu olmuş temaslı şahısların karantinaya alınmamasına, olumlu hadiselerin tamamının yedi gün izolasyonu tamamladıktan sonra test yaptırmaksızın izolasyondan çıkmasına karar verdi. Bakan Koca’nın açıkladığı yeni kararlara nazaran bundan bu türlü PCR testi de yalnız semptom gösteren bireylere yapılacak.
Bakanlığın PCR testi ve karantina uygulamasına yönelik aldığı kararlar bilim insanları ortasında da fikir ayrılıklarına yol açtı. Sıhhat Bakanlığı’nın kararlarını destekleyen uzmanlar, virüs yoğunluğunun bu derece artığı bir süreçte herkese PCR testi yapmanın zorluğuna dikkat çekerken, kararların hastalığı daha da yaygınlaştıracağını düşünen uzmanlar, salgın idarenin kendi haline bırakıldığı görüşünde.
Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ’AŞILAMA ORANI YÜKSEK OLSAYDI TEMASLILARI KARANTİNA DIŞI BIRAKABİLİRDİK’
Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Lideri Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, kararların bilimsel gerçekliğe uygun olmadığı görüşünde. Omicron varyantının Türkiye’de baskın varyant haline geldiğini ve şiddetini daha da artıracağını tabir eden Ökten, temaslıların karantina dışında bırakılmasını şöyle kıymetlendirdi: “Omicron varyantı Delta’ya nazaran daha hafif seyretse de Türkiye’de hala ortalama 150- 200 kişi salgına bağlı olarak hayatını kaybediyor. Aşılama konusunda biz yüzde 90’lara ulaşsaydık temaslıların karantinaya alınmaması uygulamasını hakikat kabul edebilirdik. Lakin bizim şimdi ikinci doz aşılama oranımız bile düşük. Hatta üçüncü doz oranımız daha da düşük. Bizim Omicron varyantından çok fazla ziyan görmememiz için aşılama oranlarını artırmamız gerekiyor.”
’BAKANLIĞIN SON UYGULAMASI DAHA DA BERBATA GİDEBİLECEK BİR SÜREÇ OLUŞTURACAK’
Sıhhat Bakanlığı’nın önümüzdeki süreçte 100 binin üzerine çıkması muhtemel olay sayılarını Covid–19 tablosuna yansıtmamak için yalnızca semptom gösteren bireylerde test uygulamasını hayata geçirdiğini savunan Ökten, bunun yanlışsız bir karar olmadığına vurgu yaparak, şunları söyledi: “Önlemlerin şu süreçte artırılması gerekirken, Bakanlık tüm tedbirleri ortadan kaldırıyor. Önümüzdeki süreç Bakanlığın son uygulamalarıyla daha da berbata gidebilecek bir süreç oluşturacak. Biz TTB olarak bu süreçte testlerin artırılmasını, hatta PCR testlerine ek olarak süratli antijen testlerinin devreye sokulmasını öneriyoruz. 5- 11 yaş kümesi da bir an evvel aşılama programına dahil edilmeli. Temaslılar, tam aşılı olsalar dahi kesinlikle karantinaya alınmalı.”
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ’TEST YAPTIRMADAN İZOLASYONDAN ÇIKMAK VİRÜSÜN YAYILMASINA YOL AÇABİLİR’
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul’a nazaran de Bakanlığın uygulaması ileriye dönük risk oluşturacak. Temaslıların karantina uygulamasının dışında bırakılmasını pahalandıran Ertuğrul, “Omicron varyantında şahıslar birçok vakit semptom göstermeyebiliyor. Bu yüzden öncelikle o bireylere test yapılarak negatif olup olmadıklarına bakılması gerekiyor. Şayet testlerin sonucunda şahıslar negatifse o vakit bir karantina uygulanmaması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Müspet olaylarda 7 güne düşen karantina mühleti sonrasında test yapılmaksızın izolasyondan çıkılması kararının da salgının yayılımı açısından tehlike arz ettiğini tabir eden Ertuğrul şöyle konuştu: “İzolasyon müddetinin 7 güne düşürülmesinin temel nedeni tıbbi gereklilikten çok iş gücü kaybının engellenmesi. ABD karantina mühletini bu dertlerle 5 güne düşürdü. Şayet bireyin aşısı tamsa ve karantinada beşinci günü geçtiyse hastalık hafif semptomlarla geçiyorsa maske kullanım koşuluyla izolasyonun biteceğini belirttiler. Bizim aldığımız kararlar da ona benzeyen kararlar. Lakin, bu şahıslar maske kullanımını dikkate almadan günlük hayatlarına devam ederlerse PCR olumluluğu devam ettiği sürece bulaş riski devam edecektir. Bu manada PCR denetimi yaparak negatif olan bireylerin izolasyonlarının kalkması taraftarıyım. Yoksa bu da çok önemli biçimde hastalığın yayılmasına yol açacak uygulamalardan biri haline gelebilir.”
’ARTIK SALGININ BOYUTU AÇISINDAN NET BİR SAYIYA ERİŞEMEYECEĞİZ’
Semptom göstermeyenlere PCR testi yapılmamasının çok gerçek bir yaklaşım olmayacağı görüşünü savunan Prof. Ertuğrul şöyle devam etti: “Bu durum insanları test yapmaktan, teşhis konmasından uzaklaştıracak. Öteki taraftan da bir ülkede bir salgına yönelik bilgileri tam olarak bilmezseniz salgını nasıl yöneteceğinizi de bilemezsiniz. Bir ülkede ne kadar müspet olay olduğunu yalnızca yaptığınız test kadar bilebilirsiniz. Esasen başından bu yana test sayısı kâfi değildi. Artık bu sorunu daha da derinleştirerek salgının boyutu açısından net bir sayıya erişemeyeceğiz. Fakat Omicron varyantının da tesiriyle süratle artan hadiselere karşı test uygulanacak merkezlerin de kısıtlı olduğunu düşünürsek bu durumu süratli tarama testleriyle destekleyebilirdik. Lakin o da yapılmıyor. Güya salgını kendi haline bırakmış üzereyiz.”
Prof. Derya Unutmaz ’TEMASLILARIN KARANTİNAYA ALINMASI GEREKSİZ BİR DURUM OLUR’
ABD’de Jackson Laboratory’de Bağışıklık Uzmanı olarak misyon yapan Prof. Derya Unutmaz ise Sıhhat Bakanlığı kararlarının günün şartlarına nazaran gerçek olduğunu söyledi. Tam doz aşı olan temaslıların karantinaya alınmaması uygulamasını kıymetlendiren Unutmaz, üç doz aşı olanlarda bulaş mümkünlüğünün düşük olduğuna vurgu yaparak, “Hem bulaştırma mümkünlüğü hem de size bulaşma mümkünlüğü daha düşük. Bu bakımdan bu bireylerin karantinaya alınması gereksiz bir durum olur. Tabi ki hiçbir vakit bulaş mümkünlüğü sıfır değil ancak şu anki durumu göz önüne almak lazım” dedi.
’ŞU ANKİ OMİCRON YOĞUNLUĞUNA TEST YETİŞMEZ’
Dünyada ve Türkiye’de şu anda inanılmaz bir virüs yoğunluğu olduğuna dikkat çekerek, “Gerçek olay sayıları PCR testiyle tespit edildiğinin çok üstünde” diyen Unutmaz, yalnızca semptom gösteren şahıslara test yapılması uygulamasını ise şöyle kıymetlendirdi: “İdeal olan bütün ülkeyi her hafta test etmek olur ancak virüs yoğunluğu bu derece yüksekken günde birkaç milyon şahsa PCR testi yapmanız kapasite açısından çok sıkıntı. Bunu dünyada tek yapabilen ülke Çin. Omicron ile birlikte Çin bile test yapmakta zorlanıyor. Şu anda dünyada test kasveti var ve Omicron ile birlikte herkese test yapabilmek önemli kapasite gerektiriyor. Şu anki Omicron yoğunluğuna test yetişmez. Bu yüzden eldeki imkanları semptom gösteren bireylere uygulamak bence de hakikat. Zira bu şahısların bulaştırma mümkünlüğü çok daha yüksek. Doğal bu durumu, “Omicron hafif bir varyant, testlere gerek yok” biçiminde algılamamak lazım. Omicron Delta varyantına nazaran biraz daha hafif seyrediyor olabilir lakin tekrar de hastaneye yatışlarda bilhassa aşısızlar ortasında kıymetli bir artış var. Bu bakımdan bireylerin aşılama ve maskeye çok değer vermesi lazım. Bu kurallarla birlikte Bakanlığın kararları gerçek kararlar diyebilirim.”
ABD ve Almanya üzere ülkelerde PCR testine ek olarak süratli testlerin uygulandığını kaydeden Unutmaz, “Bu kademede süratli testler destek olarak kullanılabilir” formunda konuştu.
’YAZ AYLARINA KADAR KORONA VİRÜSÜ MEVSİMSEL BİR GRİP HALİNE GELEBİLİR’
Omicron ile birlikte korona virüsünün mevsimsel bir grip formatına dönüşeceği görüşlerine de katıldığını söyleyen Prof. Derya Unutmaz şöyle devam etti: “Omicron tahminen de insanlığın karşılaştığı en bulaşıcı varyant. Bu bakımdan ister istemez birçok kişi bu virüsle karşılaşacak. İddialar birkaç ay içinde Avrupa nüfusunun yarısından fazlasının bu virüsle enfekte olacağı tarafında. Olağan bu da aşılarla birlikte toplumsal bağışıklığa büyük takviye verecek. Bir yerde sürü bağışıklığı oluşmuş olacak. Benim varsayımım de birkaç ay içinde birçok ülkede Omicron PİK noktasına ulaşacak ve virüs bir mühlet sonra enfekte edecek kimseyi bulamayacak. Bu bakımdan en geç yaz aylarına kadar korona virüsü mevsimsel bir grip haline gelebilir. Korona virüsü hiçbir vakit yok olmaz. Yeni varyantlar çıkabilir. Ona karşı da yeni aşılar geliştirmek gerekebilecek.”
Kaynak: Gazeteduvar
