Ogün Akkaya
ANKARA – İVME Hareketi ve Friedrich-Ebert-Stiftung Türkiye Temsilciliği tarafından “İklim Krizine Karşı Yeşil Adil Dönüşüm: Türkiye İçin Siyaset Önerileri” başlıklı rapor hazırlandı. Araştırmacı ve akademisyenler Gökçe Şencan, Fırat Akova ve Anıl Kemal Aktaş tarafından kaleme alınan raporda, iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara karşı tahlil siyasetleri sunuldu.
‘TÜRKİYE, GEREKLİ SİYASET ARAÇLARINA SAHİP DEĞİL’
Rapor araştırmasında Türkiye’nin iklim krizine karşı gerekli siyaset araçlarını geliştirememesi ve iklim değişikliğine hazırlanmaması durumunda karşılaşacağı şartlara ait “karanlık bir tablo çizilmektedir” değerlendirmesi yapıldı. Ayrıyeten raporda iklim değişikliği “iklim krizi” olarak isimlendirildi ve sorunun aciliyetine dikkat çekilmesi amaçlandı.
Türkiye’nin de şahit olduğu iklim krizine karşı örneklendirmelere yer verilen raporda “2021’deki ani sel baskınları, denetimden çıkan orman yangınları, toplu filamingo vefatları, hidroelektrik potansiyelindeki kayda kıymet düşüş ve büyükşehirlerdeki su kıtlığı üzere problemlere süratli tahliller üretilememesi, Türkiye’nin iklim krizinin getirdiği yeni gerçeklikle baş etmesi için gerekli siyaset araçlarına sahip olmadığını göstermektedir” değerlendirmesi yapıldı.
‘ÇEVRE ADALETSİZLİKLERİ İNCELENMELİ VE GİDERİLMELİ’
Raporda, Türkiye’nin iklim krizine hazırlık sürecinde açığını kapatabilmesi ve iklim krizini geriye döndürürken toplumsal refah programlarını da geliştirmesi için “Yeşil Adil Dönüşüm” programının geliştirilmesi önerildi.
Program içerisinde yer alan Yeşil Kalkınma, Yeşil Adalet ve Yeşil Diplomasi başlıklarında Türkiye’nin iklim krizine karşı atması gereken yeni adımlara yer verildi. Kentlerin iklim dayanıklılığı su, güç ve besin tarafında güçlendirilmesi ve iklim şuurunun artırılması, toplumsal adaletsizliklerin körüklenmemesi için etraf adaletsizliklerinin ciddiyetle incelenmesi ve giderilmesi, en kısa vakitte Paris Antlaşması’nın amaçlarına uygun ulusal olarak hazırlanmış katkı planının hazırlanması ise örnekler ortasında yer aldı.
‘TÜRKİYE’NİN İKLİM SİYASETLERİ ŞİMDİ OLGUNLAŞMADI’
Raporda, iklim krizinin son yıllarda tesirini daha ağır bir formda hissettirmesine karşın, Türkiye’nin iklim siyasetlerinde şimdi olgunlaşmadığı belirtildi. Bu duruma ait ise “Türkiye’nin dünyanın gerisinde kalmasına, iklim felaketlerine hazırlıksız yakalanmasına ve rekabet gücünü kaybetmesine sebep olmaktadır” tespitine yer verildi.
Raporu hazırlayan uzmanlara nazaran Türkiye’de Yeşil Adil Dönüşüm planının yaratılması, iklim kriziyle çabanın yanında öteki sosyoekonomik eşitsizliklerle de uğraş etme potansiyeline sahip.
‘YEŞİL ADİL DÖNÜŞÜM, İKLİM ALANINA TOPLUMSAL İLGİYİ ARTIRACAK’
Tasarlanan dönüşüm planına ait raporda, “Yeşil Adil Dönüşüm’ün sivil toplum tartışmalarında ve siyasi parti platformlarında yer bulması, iklim siyasetlerinin öteki problemlerle ilgisi olmayan bir alan yerine hayatın her alanına dokunabilecek bir toplumsal refah projesi olarak görülmesi, iklim alanına toplumsal ilgiyi artıracak ve gelecekteki seçimlerde güçlü iklim siyasetleri talep eden seçmenlerin ilgisini çekmesine yardımcı olacaktır” denildi.
Raporunun sonuç kısmında ayrıyeten şu tabirlere yer verildi: “Doğa ile olan alakamızın yıkıcı tesirlerinin kısa, orta ve uzun vadede telafi edilebilir noktalara çekilmesinde muhtaçlık duyulan paradigma değişikliğinin altını somut tekliflerle doldurabilmek bütün insanlık ismine kaybedilen onca vakti da telafi edebilir. Bu manada toplumun öğrendiği ve öğrettiği bir demokratik işleyiş içerisinde tabiatın var oluşunu temel alan eşitler demokrasisinin inşası da elzemdir.”
Kaynak: Gazeteduvar
