Diyarbakır’da sendikal faaliyetler gerekçesiyle 2020 yılında gözaltına alındıktan sonra hür bırakılan Eğitim Sen üyesi 21 öğretmen 29 Kasım 2021’de ihraç edildi. Savcılık tarafından haklarında kovuşturmaya yer yok kararına karşın Eğitim Sen’li öğretmenler vazifelerine bir türlü iade edilmedi. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun başvurusu üzerine 21 Eğitim Sen’li öğretmenin ihraç edilmesiyle ilgili Ulusal Eğitim Bakanlığı’ndan cevap geldi.
OHAL KHK’SİYLE İHRAÇ
İhraç öğretmenler ismini bile duymadıkları örgütler münasebet gösterilerek ihraç edildiklerini söyledi. Yaşanan bu gelişmelerin üzerine HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e soru önergesi verdi. Ulusal Eğitim Bakanlığı ise OHAL KHK’lerine işaret ederek öğretmenlerin, 375 Sayılı KHK’nin süreksiz 35’nci unsurunun B fıkrası yeterince ihraç edildiklerini açıkladı.
375 sayılı KHK 35’nci unsur B Fıkrası: 375 sayılı KHK’nin Süreksiz 35.maddesine nazaran, terör örgütleri ile irtibatlı yahut iltisaklı oldukları bedellendirilen memurlar çalıştıkları kurumun bağlı bulunduğu Bakan onayı ile kamu misyonundan çıkarılmışlar ve çıkarılmaya da devam edilmekte.
‘KAÇ ÖĞRETMEN OHAL KHK’SİYLE İHRAÇ EDİLDİ’ SORUSUNA CEVAP YOK
Gergerlioğlu’nun ‘Kaç öğretmen bu kapsamda ihraç edildi?’ sorusuna ise bakanlıktan rastgele bir cevap gelmedi. Ayrıyeten Diyarbakır’da ihraç edilen öğretmenlerle ilgili CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Mardin Milletvekili Tuma Çelik de bakanlığın Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
GERGERLİOĞLU: TÜZEL YANIT DEĞİL
Gergerlioğlu, MEB’in verdiği karşılığın tüzel olmadığını söyleyerek binlerce insanın OHAL KHK’leri nedeniyle tehdit altında olduğunu söyledi. Gergerlioğlu şunları söyledi: “375 Sayılı KHK’nin süreksiz 35. Unsurundan ötürü mağdur olan kamu vazifelisi sayısı artıyor. Zati binlerce kişiyi yargısız bir formda ihraç ettikleri yetmiyor tekrar yargısız infazlarla iltisak, iltibat üzere türel olmayan kavramlarla insanları mağdur ediyorlar. İnsanları bir bilinmezliğin içine atıyorlar. MEB cevabı bizim için tatminkar değil. Gerçek anlamada hukuksal bir karşılık verilmeli. 375 Sayılı KHK’nin üniversal hukuk prensipleri çerçevesinde olduğunu düşünmüyoruz, evvelki KHK’lerin de Anayasa’ya karşıt olduğunu ve iltibat, iltisak denilerek binlerce kamu görevlisinin tahdit altında olduğunu görüyoruz. Yönetim mahkemelerinin en azından Anayasa’ya uygun kararlar vermesini bekliyoruz.”
Kaynak: Gazeteduvar
