BOTAŞ’ın Saros Körfezi’ne doğalgaz taşıyacak gemiler için inşa ettiği yaklaşık 270 metre uzunluğundaki iskele dolgu platformunun imar planlarının iptali istemiyle açılan dava reddedildi. Uzman raporunda projenin doğal alanların korunmasıyla uyumluluk göstermediği sonucuna varılmasına rağmen mahkemenin projede “üstün kamu yararı” olduğunu belirtmesi dikkat çekti. Karara reaksiyon gösteren bölge halkı, “BOTAŞ’ın dış ticaret için Saros Körfezi’ni kırıma uğratması, ormanların ve turizm bölgesinin zalimce yok edilmesi nasıl olur da üstün kamu faydası olarak karar altına alınabilir? Bu kararı kabul etmiyoruz” dedi.
BÖLGE HALKI: PROJEDE KAMU FAYDASI YOK
Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Etraf ve Kültür Varlıklarını Muhafaza Geliştirme Derneği ile bölge halkı, liman projesine karşı Kültür ve Turizm Bakanlığı ve BOTAŞ’a dava açtı. Saros FSRU (Yüzer Depolama ve Gazlaştırma tahsisi) İskelesi ve yardımcı tesisleri projesinin büyük ve küçük imar planlarının iptali istemiyle dava açan bölge halkı, projenin uygulanması halinde doğal bitki örtüsünün ziyan göreceğini, ekosistemin ve doğal hayatın bozulacağını, kara ve denizde etraf kirliliği ve yangın riskinin artacağını ve kamu faydası bulunmadığını belirtti.
‘ÜSTÜN KAMU YARARI’
Davaya bakan Edirne Yönetim Mahkemesi, istinaf yolu açık olmak üzere davayı oy birliğiyle reddetti. Mahkemenin kararında, “dava konusu plan kararlarıyla rastgele bir yapı ve nüfus yoğunluğu getirilmediği, dava konusu planlarla sıvılaştırılmış doğalgazın, LNG gemileriyle taşınmasının, yüzer sistemlerle depolanmasının ve gazlaştırılmasının amaçlandığı, bu durumun ise kamu faydası gereklerine uygun olduğunun anlaşıldığını” belirtildi. Mahkeme, kararda “bilirkişi raporunda; dava konusu edilen plan ve kararların, plan kademelenmesi, planlama yaklaşımı ve alanın özellikleri istikametinden, etraf nizamı planları ile plan kararlarına, sürdürülebilirlik prensibine, koruma-kullanma istikrarının sağlanması maksadına ve doğal alanların korunmasının gerekliliği kararı ile uyumluluk göstermediği sonucuna ulaştığı” sözlerine yer verdi. Lakin iki başka uzman raporu bulunduğu söz edilen kararda, “Dünya üzerinde bilhassa pandemi süreci ile başlayan güç güvenliği ile arzındaki düşüş ve fiyatlardaki çok artış nedeniyle sıvılaştırılmış doğal gazın, LNG gemileriyle taşınmasının, yüzer sistemlerle depolanmasının ve gazlaştırılmasının, Türkiye açısından büyük ehemmiyet taşıdığı, bu nedenle kelam konusu projenin uygulanmasında üstün kamu faydası bulunduğu” belirtildi.
‘GERÇEĞİ GÖRMEZDEN GELEMEZSİNİZ’
Keşan Kent Kurulu ve Saros Gönüllüleri bugün ortak bir açıklama yaparak mahkemenin kararına reaksiyon gösterdi. Açıklamada mahkeme kararının 14 aydır umutla beklendiği belirtilerek “Edirne Yönetim Mahkemesi’nin davamızda yaptığı keşif ve eksper heyet incelemesi sonucunda hazırlanan raporda, tarım ve orman alanlarını korumayan, üst ölçekli planlara ters, zirveden inme bir karar ile Saros FSRU Limanı’nın Saros Körfezi Kültür ve Turizm Gelişim bölgesine yapılmasının planlama hukuka ters olduğu bilimsel olarak tespit edilmiştir” denildi. Karara itiraz edileceği vurgulanan açıklamada özetle şu sözler kullanıldı: “20 yıldır güç arz güvenliğini sağlayamayanların, ekonomik çöküşten kurtuluşu bu çeşit projelere bağlayanların, dışa bağımlı dövize endeksli, kıymetli güç ithalatı için Saros Körfezi’ni daha fazla katletmelerine müsaade vermemeliyiz. BOTAŞ şirketi Saros FSRU Doğalgaz Limanı ile dış gaz alım ve dış gaz satım taahhütlerini yerine getireceğini, deniz çok ülkelerden gelecek gazı Avrupa pazarına aktarma taahhütlerinin olduğunu açıkça tabir etmiştir. Ülkemizin ve denizimizin hakkını hukukunu aramaya devam edeceğiz. Mahkeme kararındaki münasebetler yalnızca genel ve soyut tabirler olup planlama hukukuna açıkça karşıttır. Güneş gücüne yatırım yapmayanların yarattığı güç plansızlığının faturasını Saros Körfezi’ne ödetemeyeceksiniz. Saros FSRU Limanı’nın hafriyat ve inşaat çalışmalarının Saros Körfezi’ni mahvettiği ve kirlettiği gerçeğini görmezden gelemezsiniz.”
Kaynak: Gazeteduvar
