Fiyatlar Yükseliyor, Gelir Azalıyor | Investing.com


Dünyada aşı sorunu giderek derinleşiyor, hem vaka artışı yüksek hem de aşı tedarikinde sorun var. Zengin ülkeler aşılamada önde ama aşı dağıtımında eşitlik sağlanamadığı için yayılma engellenebilmiş değil. Nisan ayındaki karantinanın faturasını göze alamayan kapitalist sistem yine malı candan daha önemli görüyor.

Yurt içinde de vaka artışı rekor seviyelerde can kabı da öyle ve ramazan ayıyla beraber kısıtlamaların artması bekleniyor. Gerekli açıklama hafta başında yapılacak. Olan biten ortada olduğu için ayrıca bir eleştiriye girmiyoruz. Sadece şunu belirtelim ki böylesi bir süreçte insanların elzem giderlerini sağlayabilmek şart ve asıl bu zamanda bütçeden açık verilmesi anlamlı olurken fazla vermekle övünmek ne kadar doğru? Ya da çalışma ödeneklerini devam ettirebilmek yerine geliri olana indirim sağlamak?!

Dünyada gıda fiyatları son yılların en yüksek seviyesindeyken ülkemizde de hem enflasyon giderek yükseliyor hem de enflasyon dışında da pandemi nedeniyle insanlar para kazanamıyor, yani alım gücü hızlıca zayıflıyor. Böylesi tüm olumsuzlukların bir arada olduğu dönemde de fiyatlar tabir yerindeyse almış başını gidiyor. Ramazan ayında gıdaya talebin artacağı beklentisiyle market fiyatlarındaki artışa yetişemiyoruz. Bu iş duayla sabırla olacak iş değil, sosyal devlet gereği bu haksızlıklara gerçekten caydırıcı yaptırımlar uygulanması şart. Aksi durumda gelir eşitsizliği sadece ekonomik uçuruma neden olmakla kalmayacaktır, işin sosyal boyutunun faturası çok daha ağır olabilir.

Ülkemizde her geçen gün ekonomik sıkıntıları daha fazla hissediyor dolayısıyla daha fazla konuşuyoruz. Ne yapılmaması ve ne yapılması gerektiği ortadayken gelinen süreç hakikaten çok üzücü. Dışa bağımlılığı bu kadar yüksek olan bir ülkede enflasyon da cari açık da son derece fazlayken döviz kurundaki yükseliş nasıl vatandaşı tedirgin etmesin? Kurdaki her yükseliş vatandaşın gelirinin azalması demek, haliyle iyi kötü birikim yapanlar alternatif seçmek zorunda kalıyor. Bu birikimler de son zamanlarda bankalardan yastık altına geçmiş durumda. Dün açıklanan verilere göre yurt içi yerleşikler geçen hafta da döviz satışı yapmış, ancak sattıkları dövizden TL mevduatlara geçiş çok sınırlı kalmış. Bu noktada önce şunu belirtelim:

Son iki haftada azalma fazla evet, ama bunun nedeni dövizdeki artış. Kasım ayında 8,50’li seviyeleri gören dolar kuru Şubat’ta 6,90’a kadar geriledi ve TCMB Başkanının görevden alınmasından hemen önce de 7,20’li seviyelerdeydi. İlk ya da ikinci seviyelerde döviz alımları yapıldığını verilerden görüyoruz. Bir hafta içindeki yükseliş ise satış fırsatı olarak değerlendirildi. Geçen hafta da aynı şekilde satışlar yapıldı. Kurdaki bu yüksek seviyeler, bekleyenler için satış olarak değerlendirilmeye devam edebilir. Öte yandan rakamlardan da görüldüğü üzere Ağustos 2018’den itibaren kurdaki her düşüş alım olarak değerlendirilmiş ki döviz mevduatları rekor seviyelere çıktı. Ağbal dönemindeki 4 aya baktığımızda da döviz mevduatlarında azalma olmadı, şimdi para politikasına dair belirsizlikler devam ederken ve yılın 3. çeyreğine doğru da faiz indirimi tahmini bu kadar yüksekken dolarizasyonun sona erdiğini söyleyemiyoruz.

tavrı da oldukça negatif. Son iki haftadaki çıkış 2,5 milyar dolara yaklaştı. Pandemi dönemindeki para bolluğu ve risk iştahını iyi değerlendiremedik. İlerleyen dönemde enflasyona bağlı Fed’in öngörülenden erken faiz artışına gideceği beklentisinin artması GOP’lardan çıkışın da artması demek. Bu dönem bizim için ayrıca zor geçebilir.

Bu hafta küresel piyasalarda endeksler süreçte değerlenen hisseler öncülüğünde yükseldi, ancak GOP’lar geride kaldı, çünkü belirttiğimiz fiyatlama başladı ve ilk aşamada risk iştahı keskin bir azalış göstermese de garantili varlıklara olan ilgi yükseliyor. tarafındaki seviyeler başta olmak üzere olumsuz. Endekste 1.430 üzeri tutunma bu hafta sağlanamadı ve 1.398 desteğini izliyoruz. Bankaların desteği olmadan yaşanacak yükselişleri de sağlam göremiyoruz. Bu nedenle ısrarla banka tarafındaki durumun altını çiziyoruz.

ise 8,0 seviyesi korunuyor ve 8,16 seviyesi bu hafta denge bölgesiydi, korunması demek 8,35 direncinin çok canlı olması demek. Düşüşlerde ise ilk adım 7,87 ancak 7,87’nin korunması demek yükseliş trendinin halen güçlü olması demek.

öncesi kurdaki geri çekilmeler sınırlı kalabilir. Faiz indirimin beklenmediği bu toplantıda hiç şüphe yok ki en büyük sürpriz faiz artışı olacak, bu olasılık TL’deki son ay yaşanan kaybın biraz silinmesini sağlayabilir. Faiz değişimi yapılmaması durumunu fiyatlayan piyasalar için karar metni önemli, yani Ağbal dönemindeki ifadelerin korunması TL’nin daha fazla kayıp vermesinin önünü kesebilir. Lakin yine aynı yere geliyoruz ki o da güven ve kredibilite. Bunu sağlamak için PPK toplantısındaki ifadeler yeterli olamaz. Devamındaki tavır ve aksiyonlar belirleyici olacak.

 





Source link

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.