Ankara 14. Yönetim Mahkemesi, OHAL kararnamesiyle meslekten ihraç edilen Jandarma çalışanının açtığı davada, pasaport yasakları ile ilgili emsal bir karara imza attı.
T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine nazaran, mahkeme, hakkında açılan davada örgüt üyeliğinden ceza verilen lakin hakkında verilen karar için Kararın Açıklanmasının Geriye Bırakılması kararlaştırılan davacıya pasaport verilmemesi ile ilgili sürecin yürütmesini durdurdu. Kararda, Anayasa Mahkemesi’nin bahisle ilgili kuralı iptal ettiği anımsatılarak, pasaport verilmesinin önündeki mahzurun de bağlayıcı olan bu kararla ortadan kalktığı vurgulandı.
Farklı mahkemeler, daha evvel OHAL kararnamesiyle ihraç edilen fakat haklarında açılan dava ve soruşturmalardan aklananların pasaport alabileceklerine dair emsal kararlara imza atmışlardı. Fakat birinci sefer, yargılandığı davada örgüt üyeliğinden ceza alan fakat kararın açıklanmasının geriye bırakılması kararı doğrultusunda 5 yıl boyunca hata işlememesi halinde bu kararın ortadan kalkmasına hükmedilen bireye de pasaport verilebileceğine hükmedildi.
‘PASAPORT ALABİLECEKLER’
Kararı pahalandıran Avukat Doğan Erkan, şunları söyledi:
“Önceki kararlarda idari mahkemeler, KHK’ya dayanan idari kararlarla pasaport tahdidinin (yani seyahat hakkı engellemesinin) anayasanın 13. Unsuruna muhalif olduğu temel noktasından hareketle başvurularımızın kabulüne karar vermişlerdi. Ya da mahkemece beraat kararı verilenler aleyhine bir idari sınırlama yapılamayacağına hükmetmişlerdi. Bu davalarımızın bir kısmı sürerken, Anayasa Mahkemesi, OHAL KHK’si ile Pasaport Kanunu’na eklenen EK-7. Hususun, mahkeme kararına karşın hala İçişleri Bakanlığı’na pasaport sınırlaması yetkisi veren ilgili kısmını iptal etmişti. Anayasa Mahkemesinin bu kanun iptal kararı 14 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlandı. Lakin mahkeme, iptal tarihinin yürürlüğünü bir yıl erteledi. Bu defa, hakkında mahkeme kararı ile ceza verilip, fakat Kararın Açıklanmasının Geri Bırakıldığı ve yurt dışı çıkış yasağının da kaldırıldığı bir KHK’li hakkında devam eden pasaport tahdidine karşı müracaatımızı reddeden yönetime karşı açtığımız davada, Ankara İdari Mahkemesi emsal bir karar vererek, pasaport tahdidi sürecinin yürütmesinin durdurulmasına hükmetti.
KARARDAKİ İKİ TEMEL NOKTA
Yönetim Mahkemesinin bu kararında iki temel ve değerli nokta var. Birincisi, yeniden anayasanın 13. unsuru vurgusuyla temel hak ve özgürlüğün fakat mahkeme kararıyla kısıtlanabileceği kuralının, hakkında ceza verilip Kararın Açıklanmasının Geri Bırakılması istikametinde bir imkan tanınan KHK’liler lehine de uygulanması. Böylelikle OHAL KHK’sı ile pasaportu daima olarak iptal edilenler yargısal yolla bu KHK önlemini geçersiz kılmış oldular. Bir öteki kıymetli nokta ise Yönetim Mahkemesinin, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının şimdi yürürlük tarihi gelmemesine karşın, karar münasebetinin bağlayıcı olduğu, bu bir yıl içinde Bakanlığın iptal edildiğini bildiği bir yasaya dayanarak süreç tesis etmesinin ise hem Hukuk Devleti hem de anayasanın üstünlüğü prensiplerine karşıt olacağını tespit ederek, bir istisna olan Anayasa Mahkemesi iptal kararının geriye yürümesi tarafında karar vermesidir. Bu karardan sonra, Anayasaya ve Hukuk Devleti prensibine saygılı bir yönetimin bizatihi pasaport düzenlemelerinde müracaatçılar lehine süreç tesis etmesi gerekir. Ne yazık ki İçişleri Bakanlığının bu hürmete sahip olmadığını uygulamalarından ve mahkeme kararlarına direnmesinden aşina olduğumuzdan, hala müracaatçıların kişisel davalar açmaları gerektiği teklifimizi tekrar etmek durumunda kalıyoruz.”
Kaynak: Gazeteduvar
