İstanbul Kadıköy’de bir restoranda çıkan silahlı çatışmada Susurluk davası mahkumu eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu ve meslekten ihraç edilen Şahin Aslan isimli eski bir polis öldü. Çatışmada en az 3 kişinin yaralandığı belirtildi.
Olay dün akşam Kadıköy’deki ünlü restoranda meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran iki küme ortasında silahlı hengame çıktı. Arbedede Susurluk davası mahkumu ve bir çok davada ismi geçen eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu ile eski bir polis öldü. Silahlı hengamede 3 kişinin de yaralandığı öğrenildi. Olayla ilgili 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
‘CİNAYETLERİ HATIRLAMIYORUM’ DEMİŞTİ
90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler ve Susurluk soruşturmasından aranan eski Özel Harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu, 25 Ocak 2013’te Bilecik’te yakalanarak cezaevine konmuştu. Bandırmalıoğlu’nun savcıya verdiği iki saatlik tabirde cinayetlerle ilgili soruya ‘Hatırlamıyorum’ yanıtını verdiği öğrenilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından yürütülen 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler ve Susurluk soruşturması kapsamında aranan eski Özel Harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu Ocak 2013’te memleketi Bilecik’te yakalandı. Cep telefonunun kısa bir müddet sinyal vermesi üzerine operasyon düzenlenen Bandırmalıoğlu, Ankara Terörle Gayret şubesine götürülerek sorgulandı. Eski özel harekatçı, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’ye iki saat söz verdi.
Bandırmalıoğlu’na savcılık sorgusunda eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın’ın ve MİT Kontraterör Dairesi eski Lideri Mehmet Eymür’ün beyanları soruldu. Savcı ayrca 1996 yılında kaçırılan MİT muhbiri Tarık Ümit’in cesedinin yerini bilip bilmediğini sordu. Bandırmalıoğlu ise kaçırıldığı gün Tarık Ümit ile görüştüğünü doğruladı. Ümit ile tesadüfen karşılaştıklarını öne süren Bandırmalıoğlu “Bunu o devirde hem komiteye hem mahkemeye anlattım. Hal hatır sorduktan sonra vedalaştık. Sonrasında yaşananlarla ilgili bilgi sahibi değilim” dedi.
Bandırmalıoğlu’na 1994 yılında Ankara’da gözaltına alınan dört üniversite öğrencisinin akıbeti, Ankara’da 1994’te öldürülen Avukat Yusuf Ekinci, Sıhhat Bakanlığı Teftiş Heyeti Lideri Namık Erdoğan, Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın ve Avukat Faik Candan, işadamları Savaş Buldan ve Behçet Cantürk cinayetleri de soruldu. Bandırmalıoğlu, tüm bu savlarla ilgili olarak Susurluk davasında yargılandığını hatırlattı ve üç sayfalık tabirinde DHKP-C, Hizbullah ve PKK’ya yönelik operasyon yaptıklarını anlattı. Kimi faili meçhul cinayetlerle ilgili İstanbul’da yer göstermelerde de bulunan Ayhan Çarkın’ın sözlerinin dikkate alınmamasını istedi. Çarkın’ı kokain kullanmakla suçlayan Bandırmalıoğlu “Zaten ruhsal sıkıntıları da var. Olayların üzerinden 19 yıl geçti. Hasebiyle hiçbir şey hatırlamıyorum” dedi.
Cürüm örgütü üyesi olmak ve tasarlayarak adam öldürmek suçlamasıyla mahkemeye sevk edilen Bandırmalıoğlu, Özgürlük Hakimliği tarafından tutuklandı ve Sincan Cezaevi’ne kondu. Tutuklama münasebetlerinde “Elde bulunan dijital malzemeler ve CD”ler sözü dikkat çekti. Bandırmalıoğlu, Kumarhaneler Hükümdarı olarak bilinen Ömer Lütfi Topal’ın öldürülmesinin akabinde ortalarında Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Yusuf Yüksel, Seyfettin Lap ve Enver Ulu ile birlikte sorgulanmış, tabirleri kayıt altına alınmıştı.
DGM BİNASINDAN KAÇMIŞTI
Bandırmalıoğlu’nun ismi Ayhan Akça ile birlikte Tarık Ümit’in kaçırılması olayına karımıştı. 8 Ekim 1997’de silah kaçakçılığı ile ilgili olarak yargılandığı bir davadan beraat eden Bandırmalıoğlu, 14 Ocak 1997’de Susurluk davası kapsamında tutuklanacağını anlayınca periyodun Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) binasından kaçmıştı. Daha sonra yakalanan Bandırmalıoğlu yargılama sonunda 4 yıl ceza aldı. 194 gün cezaevinde kaldıktan sonra hür bırakıldı. Fakat daha sonra çeşitli hatalara daha karıştı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 sanıkla birlikte “Suç işlemek hedefiyle örgüt kurdukları ve örgüte üye oldukları” argümanıyla yine yargılandı. Bu hatalardan da 7 yıl 6 ay 15 gün mahpus cezası aldı fakat 2009’da tahliye edildi.
Kaynak: Gazeteduvar
