Süper Lig‘in 32. haftasında Beşiktaş‘ın Kasımpaşa ile oynayacağı mücadeleye Halil Umut Meler‘in atanması siyah-beyazlı camiada yoğun tepkiyle karşılanırken, kulübün resmi kanallarından “Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu, Futbol A Takımımızın Süper Lig’in 32. haftasında Kasımpaşa ile oynayacağı maça, geçtiğimiz hafta Fenerbahçe ile oynadığımız maçta da görevli olan Halil Umut Meler’i atamıştır. Merkez Hakem Kurulu‘nun Halil Umut Meler’i, hem teknik direktörümüzün açıklamasının ardından hem de tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde üst üste ikinci kez Süper Lig maçımıza hangi saiklerle atadığını merak ediyoruz. Umuyoruz ki, bu atamanın makul bir açıklaması vardır. Merkez Hakem Kurulu’ndan ivedilikle konuyla ilgili bir açıklama bekliyoruz!” açıklaması gelmişti.
Bu atamanın yankıları spor basınında da sürerken Erman Toroğlu Fotomaç Gazetesi‘ndeki köşesinde konuyla alakalı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
İşte Erman Toroğlu’nun o yazısı…
Tarih 21 Mart 2021…. Akşam A Spor‘da ‘Takım Oyunu’ programındayım.
Sergen Yalçın, 1-1 sona eren Beşiktaş-F.Bahçe maçı sonrası basın toplantısı yapıyor.
Öyle oynadık, böyle oynadık diyor, sonunda da işi hakeme getiriyor.
Ve diyor ki: “Bugün hakem bizim aleyhimize hareket etti. Onun için de bu hakemi bir daha Beşiktaş maçlarında istemiyorum!” Maçı 90 dakika dikkatle izledim.
Halil Umut Meler’in 1-2 tane avantaj oynatma hatası var, o da onun takdiri.
Onun haricinde hiçbir şekilde iki takıma da ‘şu kazanırsa iyi olur’ veya ‘ben buna düdük çalarsam tuhaf şeyler olur’ mantığını görmedim.
Yani Halil Umut Meler’i ne gördüyse onu çalan bir hakem olarak gördüm.
Büyük maça göre de, çok beğendim.
Fakat her zaman olduğu gibi Sergen de herhalde hakemlerle kendi hatalarını örtmeye kalktı.
Çünkü eğer o gün F.Bahçe o sahadan beraberlikle ayrılıyorsa, bunun tek sorumlusu hakem değil kesinlikle Sergen Yalçın’dı.
Önde oynuyorsun, gerekli değişiklikleri yapmıyorsun, rakibi üstüne çekiyorsun, saçma sapan bir teknik adamlık işi yapıyorsun; sonra da çıkıp hakemi suçluyorsun.
Ben de programda dedim ki, “Eğer ben federasyonda görevli olsam, Beşiktaş’ın ilk maçına Halil Umut Meler’i veririm!” MHK Başkanı ile bir çay içmişliğim bile yok.
Düzgün biri olarak biliyordum. Bu hafta MHK’nin yaptığı uygulamayı son derece doğru buluyorum.
Artık bu işler bir son bulsun, çünkü resmen orta oyununa döndü.
Bunu yazarken neyi kast ediyorum?
Konu yalnız Halil Umut Meler olayı değil! Geriye dönüp araştırdım…
***
Mete Kalkavan..
Tarih 13 Eylül 2019, Trabzonspor-G.Birliği maçı.
Karşılaşma 2-2 bitmiş, Trabzonspor bir daha Mete Kalkavan’ı istemiyormuş.
Fırat Aydınus..
Tarih 3 Kasım 2019, yani 2.5 yıl önceki F.Bahçe-G.Saray maçı.
Karşılaşma 2-2 bitmiş.
G.Saray, bir daha Fırat Aydınus’u istemiyormuş.
Cüneyt Çakır..
Tarih 6 Şubat 2021. F.Bahçe-G.
Saray maçı..
F.Bahçe golünün ofsayt tespiti çok kısa sürmüş.
Onun için de F.Bahçe bir daha Cüneyt Çakır’ı istemiyormuş..
Hakemler açıklanınca bir gördüm ki, bu 4 hakem de bunları istemeyen 4 takımın maçına verilmişler.
Helal olsun Serdar Tatlı..
Gideceksen böyle git, adam gibi..
Çünkü karşındakiler adam gibi oynamıyorlar.
Sağları-solları başka oynuyor.
Yürü git Serdar Tatlı.
Ölüm bir defa olur!
Ama bu dördü yıllarca insanları yok yere öldürdüler ve öldürüyorlar.
İnsan bir defa ölür, iki kere değil!..