DİYARBAKIR – Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Valisi Münir Karaloğlu ile TMMOB Diyarbakır Vilayet Uyum Heyeti ortasında yaşanan kaçak yapı ve “kentin sahibi” tartışmalarına, Kayseri Bünyan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı da katıldı. 2016 yılında seçilmişleri, olmayan argümanlar ile tutuklayarak başlatılan kayyım uygulamasının beş yıldır devam ettiğine değinen Mızraklı, “Bu beş yıllık süreçte bu kent ve yaşayanları kayyım uygulamalarının amacı durumundadır” dedi.
‘KAYYIMLAR KENTİN BELLEĞİNE SALDIRDI’
Mızraklı, cezaevinden yaptığı açıklamada, “İlk olarak Sur’da tank ve toplarla başlatılan maddi yıkım, kayyım atamaları ile manevi yıkıma da dönüştürülmek istenmiştir. Atanmış kayyımlar birinci olarak kentin hafızasına ve belleğine saldırmıştır. Halkın kazanımları olan tüm kurumları kapatmış, çalışanları işten çıkarmıştır. Başta bayan çalışmaları olmak üzere, anadil ve tüm alanlardaki çalışmaları terörize etmek istemiştir. Kendisine Ankara’daki sarayı örnek alarak, kentimizde de protip saraylar oluşturmak istemiştir. Halkın belediyesinde tonlarca fıstıklı kadayıf yiyerek, sıra geceleri düzenleyenler, altın varaklı banyolar inşa etmişlerdir. Bizler 31 Mart 2019 lokal seçimleri sonrasında halkın onayını alarak geldiğimiz belediye binasında tüm bunları ifşa ettik diye üç aylık kısa vakit diliminden sonra tekrar kayyım atamışlar ve yolsuzluklarını kayyım atamaları ile gizlemeye çalışmışlardır” tabirini kullandı.
TMMOB’A TAKVİYE VERDİ
Atanmışların kentte hiçbir karşılığı olmadığını vurgulayan Mızraklı, “Bu kentin belleğinde yer edinmiş STK’lara saldırarak; Sayıştay raporları ile tescillenmiş usulsüzlüklerini gizleme telaşına kapılmışlardır. Bu kent sizleri altın varaklı protip saraylarda, tonlarca fıstıklı kadayıfları yiyenler olarak hatırlarken, başta TMMOB olmak üzere bu kent için çalışan STK’ları ise halkçı çalışmaları ile hatırlayacaktır” diyerek TMMOB’a dayanak verdi.
Mızraklı, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tanklarla, toplarla bu kenti yıktığınız yetmiyormuş üzere, binlerce insanı yerinden yurdundan ettiniz, işsiz bıraktınız. Artık de insanların meskenlerini ‘kentsel dönüşüm’ ismi altında yıkarak yandaşlarınıza yeni rant alanları açmaya çalışıyorsunuz. Bu kent evet sahipsiz değildir fakat sahipleri sizler değilsiniz. Bu kentin sahipleri bin yıllardır bu coğrafyada oturan halklardır. Bu topraklarda yaşayan canlılardır. Bu kent bin yıllar boyunca tarihinde onlarca işgalci güç gördü, yağmalar, talanlar gördü. Tüm bunlara direndi ve küllerinden tekrar kendini yarattı. Bugün de talancılara karşı, kayyımlara karşı, yandaşlara peşkeş çekilmek istenmesine karşın direnecektir. Bu halk ve bu kent direngendir. Direngenliğini tarihinden almıştır. Diz çökmemiştir. Talancılara, hırsızlara ve kirliliklerini altın varaklı banyolarda temizlemek isteyenlere karşı diz çökmeyecektir.”
‘BU HALK SİZİ GÜZEL TANIYOR’
“Bu kent sizleri de, bizleri de âlâ tanıyor” diyen Mızraklı, “Bizler halkın temsiliyeti iken sizler bu halka zorbalık edenlersiniz. Sizleri Sur’da tankla topla yıkılan sokaklardan biliriz. Sizleri Bağlar’da ranta açılmak istenilen yerlerin paylaşımından biliriz. Bu halk sizleri çok düzgün tanımaktadır ve sizlerin yapmak istediklerinize müsaade vermeyecektir. Sayıştay raporları ile belgelenen usulsüzlükleriniz ortada iken kalkıp da kentin pir û pak kurumlarına leke atmanız sizin ne kadar kirli olduğunuzu bir defa daha göstermiştir. Bu halk ve STK’lar sizin emrinizde çalışan memurlar değildir. Sizlere boyun eğmeyecektir” dedi.
Seçilmişlerin cezaevinde olsalar da kayyım uygulamalarına boyun eğmeyeceğini belirten Mızraklı, açıklamanın devamında şunları söyledi:
“Seçilmişler olarak bizler şu anda haksız bir halde cezaevinde de olsak, yeniden de sizlere karşı buradan sesimizi yükselteceğiz. Zira bizler bu kentin gerçek sahipleriyiz. Bizler bu kentin seçilmişleriyiz. Kentimizi ranta açanlara karşı direniyoruz, direnmeye de devam edeceğiz. Sizlere asla boyun eğmedik, eğmeyeceğiz.”
Kaynak: Gazeteduvar
