CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Döviz kuru hala dalgalanıp duruyor ancak Erdoğan, millete kurduğu kumpas için bir de hayır dua bekliyor. Erdoğan dolar kuru, 8’den 18’ye çıkarken de alkış istiyor. 18’den 12’ye inerken de alkış istiyor. Milletin sırtına bıçağı 9 santim daldırıyor, sonra bıçağı 6 santim geri çekiyor. Bıçak milletin sırtındayken, utanmadan bir de milletten alkış bekliyor. Erdoğan evvel milletin eşeğini çarptı, artık semerini gösterip, memnun ol diyor. Kendisini uyaran, yapmayın etmeyin diyen muhalefete, güya caka satmaya kalkıyor. Yaptıklarıyla ne istikrarı ne de inancı sağlayabildi. Dolar 11 liranın altına düşmüyor” dedi.
İstanbul’a muhtemel ‘kayyım ataması’ biçimindeki soruya ise Öztrak, “Gök kubbeyi başlarına yıkarız” diye konuştu.
Faik Öztrak, CHP Merkez İdare Şurası toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi. Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
ERDOĞAN MİLLETE TUZAK KURDU: “Milletin feryadı arşa yükseliyor. Partimize şikâyet yağıyor. Milletimiz kendisini koruyup kollasın diye seçtiği hükümetin; kendisine kumpas kurmasını hazmedemiyor. Pekala, vatandaşa bu kumpası kuran Erdoğan, bunlara ne diyor? ‘Köpüğü bir günde aldık’ diyor. Erdoğan, eylülden beri daima konuşarak, döviz piyasalarını kendisi köpürttü. Millete tuzak kurdu. Sonra da köpük dediği, milletin tasarruflarını alıp, döviz, faiz baronlarına, yandaşa bir hoş höpürdetti. Milleti çarptı. Bunu biz demiyoruz. Erdoğan’ın Nebati Bakanı diyor. Bakan açık açık; ‘büyük finansörler, bu işin bir biçimde döneceğini bilir lakin çarpılan kim oldu? Küçük yatırımcılar. Artık kara kara düşünüyorlar’ dedi. Gerçek mu? Yanlışsız. Pekala, küçük yatırımcıları korumakla vazifeli olan bakan, misyonunu neden yapmadı? Neden olan bitene gözleri parlayarak baktı? Doların 8 lira 31 kuruşlardan, 10 liraya gelmesi, 49 gün sürdü lakin tıpkı doların 10 liradan 18 liralara gelmesi, yalnızca 24 gün sürdü. Yalnızca 24 günde yüzde 44 devalüasyon… Putin bile Erdoğan’la dalga geçti. Dolar 10 lirayı geçti. Erdoğan konuşmalarıyla, doların ateşini harladıkça harladı.
‘DOLAR ÜZERİNDEN FAİZ BİNDİRİYORUZ’ DEDİ: Ve 20 Aralık 2021 akşamı… Erdoğan, Kabine sonrası ekranlara çıktı: ‘Döviz garantili TL mevduat vereceğiz. Döviz getirisi mevduattan fazla olursa ortasındaki farkı hazineden karşılayacağız’ deyiverdi. Türkçe meali; ‘bugüne kadar her yerde ‘faize karşıyım’ dedim. Her açıklamamla doların tansiyonunu yükselttim, yaptıklarıma Çin modeli diye kılıf uydurmaya çalıştım. Aziz Allah’ın kelamını bile kendi beceriksizliğime kılıf yapmaya çalıştım. Artık gidecek yol bitti. Türk Lirası’na dolar üzerinden faiz örtüsü giydiriyoruz’ dedi. Böylelikle, o güne kadar söylediği her şeyi inkâr etti. 20 Aralık finansal kumpasının görünen yüzü döviz garantili TL mevduattı. Bununla memleketler arası para etraflarına, ‘ben faizle uğraşmaktan vazgeçtim, dolara teslim oldum’ iletisi verildi. Yetmedi birebir konuşmada, ‘sermaye hareketleri hür kalacak taahhüdü de verildi vatandaş için ise kur garantili vadeli mevduat, ‘ipteki cambaz’ olarak kullanıldı. Tıpkı gece bir kamu bankasının genel müdürü, televizyon ekranlarından ‘bu gece Cumhurbaşkanımızın açıklamalarından sonra, 1 milyar dolar bozduruldu’ diye açıklama yaptı. Sonraki gün özel bir bankanın genel müdürü el yükseltti, ‘1 milyar 750 milyon dolar bozduruldu’ dedi. Erdoğan’ın Nebati Bakanı birkaç gün sonra televizyondaydı. 20 Aralık gecesi, 1 milyar doların vatandaşlar tarafından satıldığını tez etti. Fakat ne demişler? Kapalıda hamile kalan, aşikâre doğurur.
MİLLETİN DÖVİZLERİYLE MİLLET NASIL ÇARPILDI?: BDDK bilgilerine nazaran 20 Aralık’tan, 21 Aralık tarihine kadar, vatandaş döviz satmamış. Bilakis döviz almış. Bankalarda gerçek şahıslara ilişkin döviz tevdiat hesapları 218 milyon dolar artmış. Pekala, milyarlarca doları o gece satıp, doları düşüren kim? Sarayın merkez bankasının art kapısından, aldıkları dolarları satan kamu bankaları. Merkez Bankası’nın günlük analitik bilançosuna nazaran, 20 ve 21 Aralık’ta, hiçbir müdahale açıklaması yapılmadan, Merkez Bankası’nın art kapısından, 7 milyar dolar satılmış. 22 Aralık’ta satılan dolarlar da dikkate alınırsa, Merkez Bankası’nın 9 milyar dolar sattığını, bu işin uzmanları söylüyor. Yetmez, Merkez Bankası’nın art kapısından aldıkları dahil, kamu bankalarının tıpkı günlerde, toplam 20 milyar dolara yakın, döviz sattığı tabir ediliyor. Anlaşılan 128 milyar doları buharlaştıran baş geri dönmüş. Artık kimse, ‘ben yoktum Cumhurbaşkanıydım’ deme hakkına sahip değil. Buradan soruyoruz: 18 liradan doları kim sattı, 11 liradan kim topladı. Kamu bankalarının sattığı tüyü bitmedik yetimin hakkı olan 20 milyar doları, kimler ucuz ucuz topladı? Milletin dövizleriyle millet nasıl çarpıldı?
BUNUN İSMİ MİLLETİ ÇARPMAKTIR: Ne yazık ki bu kumpasın VİOP bacağında da, pek çok yatırımcı mağdur edildi. 20 ve 21 Aralık tarihlerinde, birkaç koldan birden, organize bir operasyon çekildiği anlaşılıyor. Bunun ismi iktisat yönetmek değildir. Bunun ismi milleti teşekkül halinde çarpmaktır. Millete yapılan bu operasyon, Sülün Osman’a bile şapka çıkarttırır. Özetlersek; Erdoğan evvel, ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ safsatasıyla döviz kurlarını yükseltti. Buna; rekabetçi kur, Çin modeli diye kulplar taktı. Milletin parasını pul etti, milleti ‘öz yurdunda garip, öz vatanında parya’ yaptı. Sonra, Kuran’dan ayetler okuyup, nas dedi. Muaviye misali, kendi ikbali için Kuran-ı Kerim sayfalarını kopardı, mızrağın ucuna taktı. Lakin sonunda, Türk Lirası mevduata dolar kumaşından faiz elbisesi giydirdi. Kur riskini milletin hazinesine yükledi. Tarihimizde birinci kere özel bankaların faizine devlet garantisi verildi. Erdoğan’ın modeli, ‘milletin sırtına bin modeli’ oluverdi.
KURDUĞU KUMPAS İÇİN UTANMADAN ALKIŞ BEKLİYOR: Döviz kuru hâlâ dalgalanıp duruyor. Lakin Erdoğan, millete kurduğu kumpas için bir de hayır dua bekliyor. Erdoğan dolar kuru, 8’den 18’ye çıkarken de alkış istiyor.18’den 12’ye inerken de alkış istiyor. Milletin sırtına bıçağı 9 santim daldırıyor, sonra bıçağı 6 santim geri çekiyor. Bıçak milletin sırtındayken, utanmadan bir de milletten alkış bekliyor. Erdoğan evvel milletin eşeğini çarptı, Artık semerini gösterip, keyifli ol diyor. Kendisini uyaran, yapmayın etmeyin diyen muhalefete, güya caka satmaya kalkıyor. Yaptıklarıyla ne istikrarı ne de itimadı sağlayabildi. Dolar 11 liranın altına düşmüyor. Eylülden bu yana yüzde 26 devalüasyon orada duruyor. Bugün açıklandı; gerçek kesim itimadı tabanda. Arşa çıkan fiyatlar da, hayat pahalılığı da düşmüyor. Enflasyon memuru, emekliyi, emekçiyi, çiftçiyi, esnafı ezmeye devam ediyor. Emeklilerimiz nefes almakta zorlanıyor. Emeklilerimiz ayakta kalmak için aylıklarında önemli bir düzeltme bekliyor. Memurlarımız da birebir durumda. Lakin bunların bildikleri tek şey, sopa iktisadı, tehdit iktisadı. Hükümet bir yandan marketlere fiyatları indirin diyerek sopa gösterirken, başka yandan, kendisi akaryakıt fiyatlarında indirim yapmıyor. Dolar çıkarken milletin cüzdanını boşaltan akaryakıt fiyatı, dolar düşerken de ÖTV’ye dönüşüyor, sarayın hazinesine gidiyor.
BU ÜLKEDE BEYAZ TÜRK SİYAH TÜRK DİYE BİR AYRIM YOKTUR: Erdoğan küçücük yavrumuzun ve ailesinin acısını kullanıp, Beyaz Türk, Siyah Türk diyerek, milleti bölüp parçalamaya uğraşıyor. Millete çektiği kumpası bu türlü unuttururum sanıyor. Erdoğan’a açıkça söyleyelim: Bu ülkede Beyaz Türk, Siyah Türk diye bir ayrım yoktur. Bu ülkede namuslular ve namussuzlar diye bir ayrım vardır. Bu ülkenin namuslu vatandaşlarının alın teri, göz ışığı, yılların emeği ve çabası, bir gecede Erdoğan eliyle gasp edilmiştir. Erdoğan yırtıcı köpeklerle uğraşmayı belediyelere bıraksın. Kul hakkını, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yutmak için, fırsat kollayan saray ve şürekâsına bir baksın.”
‘TÜİK LİDERİ KENDİNİ SİYASETİN GÖBEĞİNE ATMIŞTIR’
BDDK’nın Durmuş Yılmaz’ın da içinde bulunduğu 5 ekonomist hakkında prestij zedelemesi gerekçesiyle kabahat duyurusunda bulunması hakkındaki soruya Öztrak, “Aslında BDDK bu türlü bir soruşturma açarak kendi prestijini zedelemiştir. Ayıp diye şey vardır. Eski BDDK Lider Yardımcısı olarak hayretler içinde seyrediyorum” dedi.
TÜİK Lideri Sait Erdal Dinçer’in CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na neden randevu vermediği ile ilgili “Kurumu siyasi tartışmaların bir kesimi haline getirmek istemedim. Bu kurum siyasetten ve tartışmalardan uzak kalıp, ülkenin en kritik datalarını üretmeli” demesine Öztrak, “Bu beyefendi herhâlde kendi web sayfalarında yazılanları okumuyor. TÜİK ‘herkese bilgi veririm’ diyor. TÜİK Lideri, saraydan gelen talimatla bu açıklamayı yapmıştır. Kendisini siyasetin göbeğine atmıştır” dedi.
‘GÖK KUBBEYİ BAŞLARINA YIKARIZ’
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun İBB hakkında yaptığı “İstanbul’da bir şeylere taban mi oluşturuyorsun” açıklamasında kastedilenin kayyım olup olmadığı ve olursa CHP’nin ne yapacağı sorusuna Öztrak, “Sarayın ve İçişleri Bakanının karın ağrılarını biliyoruz. Umarız bu telaşla bu türlü bir saçmalığa tevessül etmezler. Aksi takdirde gök kubbeyi başlarına yıkarız” dedi. (HABER MERKEZİ)
Kaynak: Gazeteduvar
