Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Heyetinde, 2022 Yılı Merkezi İdare Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi İdare Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmelerin akabinde soru ve tenkitleri yanıtladı.
‘ÜLKEMİZİ MUHTAÇ VE ZAYIF GÖSTERMEK İSTİYORLAR’
“Türkiye’nin kendi gerçeklerine nazaran attığı, yeni ekonomik tercihler de dahil her türlü bağımsız adımdan rahatsız olanlar Türkiye’nin el açmasını istiyor” diyen Oktaş, CHP önderi Kılıçdaroğlu’nu da TÜİK’in önüne gitmesi nedeniyle eleştirdi.
Oktay’ın konuşmasından satır başları şöyle:
– Manipülatif hareketlerle kurun yine yükselmesine neden olan fırsatçıların da farkındayız. İktisadımızı kısır döngüye sokmaya çalışan bu fırsatçılara mutlaka müsaade vermeyeceğiz.
– Ülkemizin kaynaklarını global sermayeye aktaran, ekonomiyi bağımlı hale getiren ve büyümeyi istikrarsızlaştıran manipülatif vesayetin; yatırımı, üretimi ve istihdamı içten içe çürütmesine müsaade etmeyeceğiz.
– 1994’te cari fazla verirken ekonomimiz yüzde 5,5 oranında küçülmüştür. Yeniden 2001’de cari fazla verilirken ekonomimiz yüzde 6 küçülmüştü. Bugün, cari fazla veriyoruz ve 2021 yılında yüzde 10 üzere rekor bir seviyede büyüyoruz.
– Bilhassa gençlerimize sesleniyorum; vesayete, teröre, darbecilere karşı nasıl birlik beraberlik içinde uğraş ettiysek, faiz lobilerinin ekonomimize ördüğü ağlarla da birlikte çaba edelim.
– Milletin kürsüsünden hareket çekenlere, millet o denli bir hareket çeker ki ömür uzunluğu kendinize gelemezsiniz.
– Yozgat’ta başka, Meclis’te başka konuştuğunuzu; Anadolu’da Kandil’i yerle yeksan etmekten kelam edip, gelip terörle gayret tezkeresine ‘sayın Öcalan’ diye kelama başlayan HDP’nin güdümünde Meclis’te ‘hayır’ oyu verdiğinizi bu millet görüyor.
– İşi gücü bırakıp devlet kurumlarının kapısına dayanan zorba tutumlarınızı ise hepimiz şaşkınlıkla izliyoruz. Elinizde taş, sopa, molotof eksik; onu da görsek artık şaşırmayacağız. Ne de olsa farklı ittifaklar içerisindesiniz.
-Orman yangınlarıyla eş vakitli başlattıkları ‘help Turkey’ yapay kampanyasında olduğu üzere, ülkemizi muhtaç ve zayıf göstermek istiyorlar. O denli bir Türkiye yok. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Cumhur İttifakı üzere bir ulusal mutabakat yeri üzerinde yükselen, kendi kararını kendisi veren, en kritik gereksinimlerini kendisi üreten, bölgede kelam sahibi ve kendi göbeğini kendisi kesen bir Türkiye var. Sizin mektup yazarak el açtıklarınıza muhtaç olmadık, olmayacağız. Ülkemizin gerçeklerine uyumlu formda yerli ve ulusal siyasetlerle ulusal duruşumuzu sürdürmeye, ‘olmasın’ diye uğraştığınız mega yapıtları birer birer hayata geçirmeye devam edeceğiz.”
-TÜİK, mesleksel bağımsızlık, şeffaflık, tarafsızlık ve doğruluk prensipleriyle faaliyet gösteren esaslı bir kurumumuzdur. TÜİK’in ürettiği istatistiklere direkt ya da dolaylı olarak hiçbir makam yahut merciden müdahale edilemez. İstatistikler AB İstatistik Ofisi, ILO ve öteki milletlerarası kuruluşlar tarafından belirlenen metotlarla hesaplanmaktadır.
‘İKTİDAR OLSANIZ KİM BİLİR KURUMLARA NE BASKILAR YAPARSINIZ’
-Biz, Sayın Kılıçdaroğlu kurumların kapısına dayanmaya zahmet etmesin, meskeninde oturduğu yerden bir tıkla tüm bilgilere erişebilsin diye araştırma formülleri de dahil her türlü bilgiyi e-devlete entegre ettik ancak herhalde kendisinin akıllı aygıtlarla pek ortası yok. Siz daha muhalefetteyken kurumların kapısına dayanıp, isteklerinizi ve kendi sayılarınızı kurumlara dikte etmeye çalışıyorsanız, hayal dünyanızda iktidar olsanız kim bilir kurumlara ne baskılar yaparsınız, Allah koruma. Ne idüğü bilinmeyen, birtakım fiyat araştırmaları yapan oluşumlar üzerinden asırlık kurumlarımızı itibarsızlaştırma teşebbüsüyle kimlerin çıkarına hizmet ediyorsunuz? Bunu da açıklayın isterseniz.
– Sırada hangi kurum var? Bunu da söyleyin. Ağabeyleriniz ve vesayet odaklarınız hangi kurumu yıpratmanız talimatını verdi? FETÖ ile çaba eden güvenlik güçlerimiz, Ulusal İstihbarat Teşkilatımız mı? Terör örgütlerinin dehşetli düşü olan Türk Silahlı Kuvvetleri ya da savunma sanayi kurumlarımız mı?
“2002’DEN BUGÜNE TABAN FİYAT 20 KAT ARTTI’
-Asgari fiyatın dolar ve avro cinsinden gerilemesi konusu çarpıtılmaya devam ediyor. İktisatta “günlük kuru alarak hesap yapma” usulü yok.
-2002’den bugüne minimum fiyat 15 kat artmıştır ve bunu daha da yüksek düzeylere taşıyacağız. Bunu da biz yapacağız hem de çok kısa bir müddette. Siz ondan da rahatsız olacaksınız lakin rahatsız olsanız da biz bunu yapacağız.
-Döviz kurlarında artış birtakım bütçe masraflarında artışa neden olurken kimi gelir kalemlerinde de güzelleşme sağlamaktadır. Toplam bütçe istikrarı açısından bu tesir sonlu ve yönetilebilir bir seviyededir.
– (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütçe görüşmeleri için Meclis’e gelmemesi) Bize örnek olarak gösterdiğiniz o ülkelerin hiçbirisinde de Amerika ve Fransa buna örnektir, Cumhurbaşkanı Meclis’te bütçe sunmaz. (AA)
Kaynak: Gazeteduvar
