Merkez Bankası toplantısı piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. Merkez Bankası faiz kararı bu ay siyaset faizinin yüzde 14 düzeyinde sabit tutulması istikametinde olması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz istemi ve üretim ve ihracat ile cari istikrarda fazla verilmesini öngören ekonomik planı ile 2021 yılında Türk lirası, dolar karşısında yüzde 44 bedel kaybı yaşamıştı. Merkez Bankası faiz kararı 20 Ocak Perşembe günü saat 14:00’de açıklanacak.
Merkez Bankası tarafından alınacak faiz kararı piyasaları direkt etkileyecek. Enflasyonun 19 yılın doruğu olan %36’ya yükselmesi ve geçtiğimiz aylardaki faiz indirimlerinin kur krizini tetiklemesi akabinde bu ay faiz indirimi beklentisi düştü. Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay siyaset faizini %14 düzeyinde sabit tutması bekleniyor.
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI NE VAKİT AÇIKLANACAK?
Merkez Bankası faiz kararı 20 Ocak Perşembe günü saat 14:00’de açıklanacak.
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI NE OLUR?
Reuters anketine katılan 16 kurumun 15’i önümüzdeki hafta yapılacak olan Para Siyaseti Heyeti (PPK) toplantısında faizlerin sabit tutulmasını, bir kişi ise 50 baz puanlık indirim yapılmasını bekliyor. Reuters anketinde yılsonu siyaset faizi sorusuna karşılık veren sekiz kurumun medyan kestirimi %14’te şekillenirken iddialar %9-%14.75 bandında yer alıyor. Reuters PPK anketinin tertipli iştirakçilerinden en az dört tanesi para siyaseti kararlarının istikametini iddia etmenin zorluğu sebebiyle ankete katılmayacaklarını belirtti.
Son yıllarda Merkez Bankası ve iktisat idaresinde sık sık değişikliğe gidilmesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz istemi ve üretim ve ihracat ile cari istikrarda fazla verilmesini öngören ekonomik planına yönelik tasalar sebebiyle 2021’de TL dolar karşısındaki kıymet kaybı %44 düzeyindeydi. Genel beklenti, TCMB’nin Eylül’den beri ekonomik büyümeyi desteklemek için gerçekleştirdiği toplam 500 baz puanlık faiz indiriminin akabinde atılan adımların tesirini izlemek ismine faizleri sabit tutacağı biçiminde. TCMB, Aralık ayındaki toplantısı sonrasında alınmış olan faiz indirimi kararların birikimli tesirlerinin 2022 yılının birinci çeyreğinde yakından takip edileceğini ve bu devirde siyaset çerçevesinin gözden geçirileceğini belirmişti. Birçok ekonomist bu yönlendirmeyi birinci çeyrekte faiz indirimlerine orta verildiği ve TL’deki paha kaybına bu süreçte faiz artışı ile reaksiyon verilmeyeceği manası çıkardı. TÜFE, TL’deki sert kıymet kaybının birikimli ve anlık tesirlerini besbelli formda yansıtarak 19 yılın en yüksek düzeyi olan yıllık %36.08’e çıktı. Ekonomistler asgari fiyat artırımı ve artan güç fiyatları sebebiyle enflasyonun yılın birinci yarısı gelmeden %50 düzeyine yükselebileceğini belirttiler. Para siyasetinde ileride bir “U dönüşü” olmasını beklediğini söyleyen Goldman Sachs, bu noktaya gelmeden evvel ise öteki idari ve düzenleyici adımlar atılmasını beklediğini ekledi ve kelamlarına şöyle devam etti: “Bizim görüşümüze nazaran şu ana kadar alınan önlemlerin hiçbiri Türk iktisadının karşılaştığı en önemli meseleye – çok yüksek enflasyon düzeyine – değinmiyor. Dövize bağlı mevduatlar yahut öbür adımlar dolarizasyonu durdursa bile, çok ekside olan gerçek faizler ve yüksek düzeydeki kredi büyümesi enflasyonun yüksek düzeyde kalmasına sebep olmaya ve liranın üzerinde baskı oluşturmaya devam etmesi olası.”
Kaynak: Sözcü
