Dünyanın en büyük çocuk sıhhati kuruluşu olan ve 1 milyon 200 bin çocuk tabibini temsil eden Memleketler arası Pediatri Kurumu Dış Bağlantılar Yöneticisi Kerem Hasanoğlu, Omicron varyantının, adil aşı dağıtımının ehemmiyetini bir defa daha ortaya çıkardığını söyledi. Hasanoğlu, “ABD, Avrupa, aşıların aktiflik oranını tartışırken, Afrika yahut Asya’daki gruplarımız ‘Bu yıl bize aşı ulaşır mı acaba’ diye düşünüyor. Örneğin Afrika’da sıhhat çalışanlarının bile yalnızca yüzde 27’si aşılı. O yüzden ülkelerin önemli kapanmalara gitmesi vs, aşı adaletsizliği olduğu sürece işe yaramayacaktır” dedi.
Avustralya’dan ABD’ye, Çin’den Zimbabwe’ye, dünya üzerindeki 150’ye yakın ülkeden pediatri kurumlarının üye olduğu Memleketler arası Pediatri Kurumu (International Pediatric Association) IPA Dış İlgiler Yöneticisi Kerem Hasanoğlu, Avrupa’da yükselen hadise sayılarından telaşlı olduklarını belirtti.
Geçtiğimiz dalgalarda Avrupa’daki artıştan birkaç hafta sonra Türkiye’de de olay sayılarının artış trendine girdiği dikkate alındığında, kışın şimdi başlarında olmamıza karşın Ukrayna, Polonya, hatta Almanya’da dahi günlük olay ve vefat sayılarının süratle artış göstermesinin telaş verici olduğuna işaret eden Hasanoğlu, “Şu an Avrupa’da kış mevsimi şimdi yeni başlamış olmasına karşın bilhassa Polonya, Ukrayna ve Almanya’daki datalar epeyce ağır durumda görünüyor. Örneğin Polonya ve Ukrayna’da günlük vefat sayıları 500 civarında gidiyor. Almanya’ya baktığımızdaysa günlük hadise sayıları 50 binlerden 75 binlere çıkmış durumda ve mevt sayısı da 400 civarında seyrediyor. Bizi temel endişelendiren husus ise, bilhassa yeni yıl ve Noel ile birlikte, Noel tatiline girecek olan Avrupalılar’ın daha çok hareket ve temas halinde olacakları ve 5’nci dalganın içinde olduğumuz bu günlerde ağırlaşan durumu daha da ağırlaştırabileceği” dedi.
“SALGININ MERKEZ ÜSSÜ AVRUPA VE ORTA ASYA”
Dünya Sıhhat Örgütü datalarına nazaran şu an Avrupa ve Orta Asya’nın salgının merkez üssü olduğunu belirten Hasanoğlu, “Dördüncü dalgayı konuştuğumuz vakitlerde, yani Delta varyantı konuştuğumuz periyotlarda, Hindistan’dan başlayarak yola çıktı yeni virüs. Sonra İngiltere ve akabinde Avrupa’da bir anda baskın virüs haline geldi. Dünyanın dört bir tarafına da yayıldı. Artık (5’inci dalganın içindeyken) Omicron varyantını konuşuyoruz. İki alternatif düşünülüyor, bir tanesi virüsün bulaştırıcılık açısından olumlu bir tesir yaratıp yaratmayacağı, oburu ise ağır senaryo olan insanlarda daha ağır bir hastalığa yol açıp açmayacağı, bunun da vefat sayılarına nasıl yansıyacağı. Şu ana kadar DSÖ Omicron varyantına bağlı mevt bildirilmediğini açıkladı. Lakin tekrar de kâfi müşahedenin yapılabilmesi için birkaç haftalık bir sürece daha muhtaçlık var” biçiminde konuştu.
“AŞI ADALETSİZLİĞİ YENİ VARYANTLAR ÇIKARIYOR”
Yeni varyantların çıkmasında aşı adaletsizliğinin büyük bir etken olduğuna işaret eden Hasanoğlu, şunları söyledi: “Dünya Sıhhat Örgütü 2021 yılı itibariyle Covax programıyla 2 milyar aşıyı dünyadaki ülkelere dağıtacağını duyurmuştu. Fakat ne yazık ki ülkelerin kelamlarını tutmamaları, bilhassa Güney Afrika’da aşılanma oranlarının çok düşük kalmasına neden oldu. Örneğin 2021 Eylül ayına kadar DSÖ, kendisine üye olan ülkelerdeki nüfusun en az yüzde 10’una tek doz aşı yapılmasını hedeflerken, biz bugün Afrika’da bu oranın yüzde 2 de kaldığını görüyoruz. Yani Afrika’nın yalnızca yüzde ikisi, o da tek doz aşıya ulaşabildi. Bu epey düşük bir oran. Bu türlü olduğu için yeni varyantlar kaçınılmaz oluyor. Fakir ülkelerde aşı adaletsizliği ortaya çıkıyor. Örneğin sıhhat çalışanları açısından baktığımızda, Afrika’daki sıhhat çalışanlarının, hekimlerin, sırf yüzde 27’sinin aşılandığını biliyoruz IPA olarak yaptığımız toplantılardan. Yüksek risk kümesi olan sıhhat çalışanlarının dahi, üçte birinden daha az azı aşıya ulaşabilmiş durumda.”
“DÜNYADA 56 ÜLKE AŞI PAZARINDAN DIŞLANDI!”
Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 13’ünü oluşturan G7 ülkelerinin, aşıların üçte birine sahip olmasının, dünyanın öteki ülkeleri açısından epey kaygı verici bir durum olduğunu vurgulayan Hasanoğlu, kelamlarını şöyle noktaladı: “Herkes inançta olmadan hiç kimse inançta değildir. İki yıl boyunca yaşadığımız pandemide bunu daima birlikte gördük. Örneğin Amerika ve Avrupa’daki ülkeler aşının aktiflik oranı, muhafaza oranı, bunları konuşurken; daha uzaktaki Asya ve Afrika’daki ülkelerde yer alan gruplarımız, ‘Bu aşı sanki bize bu yıl gelecek mi?’ diye soruyorlar. O yüzden de Avrupa’daki ülkelerin sert tedbirler alması, vatandaşlarına aşı mecburiliği getirmesi vb, tek başına kâfi bir tahlil değil. Temel kıymetli olan, dünyadaki tüm insanların aşıya rahatça ulaşma imkanlarını sağlamak; fakir ülkelere de aşı gitmesini sağlamak. Biz başka ülkelere bunları ulaştıramazsak, o vakit fakir ülkelerde çıkan yeni varyantlar süreci uzatacak. Yani tek başımıza kendimizi müdafaamız yetmiyor. Dünyada 56 ülke ki bunun 50 tanesi Afrika’da, aşı pazarından büsbütün dışlanmış durumda. Yeni varyant da esasen Güney Afrika’da ortaya çıktı. Şu anda Güney Afrika’daki hadise sayılarına baktığımızda ise bir hafta içinde 5 katına çıktığını görüyoruz. Ümit ederiz ki Avrupa’daki ülkelerde ya da dünyanın geri kalanında bu süratli yayılma devam etmez. Zira şu anda 30’dan fazla ülkede Omicron varyantı görülmüş durumda.”
Kaynak: Sözcü
