Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Denizcilik Tersanesi’nde, Test ve Eğitim Gemisi TCG Ufuk’un Hizmete Giriş Töreni’nde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
UYDU SİSTEMLERİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ: Savunma endüstrinde bağımsız olamayan milletlerin geleceğe itimatla bakmasının mümkün olmadığını, son yıllarda etrafımızda yaşanan hadiseler bir kere daha gösterdi. Yaptığımız atılımlarla ülkemiz oynanan oyunları bozan bir pozisyona ulaştı. Türkiye, saklı açık bütün ambargolara karşın terörle uğraştan, hudut ötesi harekatlarına kadar tüm atılımları yapabilmesini savunma sanayindeki ilerlemesine borçludur. Türk savunma sanayi eserlerini kullanan ülke sayısı da artıyor. Bu yıl sonunda 4 milyar doları aşmasını bekliyoruz. Geçmişin eksiklerini giderdik, bugünün hazırlığını yapıyoruz. Ar-Ge yatırımları artırarak yüksek teknoloji sistemlerini hayata geçirmeye kıymet veriyoruz. Gereç ve imalat teknolojilerinde dünyadaki ileri ülkeler düzeyini yakalama yolunda ilerliyoruz. Bir yanda da gözümü uzayda. Gerek fırlatma, gerekse uydu sistemleri geliştirmeye yönelik çalışmalarımız sürüyor.
ULUSAL MÜHENDİSLİKLE İNŞA EDİLDİ: 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizin korunabilmesi Mavi Vatan’la mümkündür. Ulusal savaş gemilerimizi, amfibi gemilerimizi, lojistik gemilerimizi, botlarımızı kendimiz üretebiliyoruz. Yüzde 70’e varan yerlilik oranına ulaştık. Silahlı insansız deniz araçları üretiyor, bunların sürü şeklide hareket eden hali üzerinde çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl bu günlerde dışarıdan temin edemediğimiz her bir sistemin alternatifini geliştirerek, İstanbul’u denize indirmiştik. Bugün birinci istihbarat gemisi Ufuk da ulusal mühendislik kabiliyetleriyle inşa edildi. Ülkemiz, hali hazırda bir savaş gemisini ulusal olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştiren 10 ülke ortasında yer alıyor. Bu başarıda bakanlıklarımızın ve Savunma Sanayi Başkanlığımızın, Genelkurmayımızın, Deniz Kuvvetlerimizin, üniversitelerimizin, özel kesimin, KOBİ’lerin çok yararları vardır. Ülkemiz tersanelerinde kendi gereksinimlerimiz yanı sıra dünya için de gemi ve botlar yapılıyor. 25 ülkeye 180 deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik. Bu mevzuda yeni iyi haberler de alacağız. Bir adım daha ileri giderek, yüksek teknoloji gerektiren sistemlere odaklanıyoruz. Firkateynlerimizin dikey atım sistemlerinin artık yerli ve ulusalına sahibiz. İstanbul ve öbür 34 firkateynimizde yerli ve ulusal dikey atım sistemi ve yerli ve ulusal füzelerimiz olacak.
AMACIMIZ ENDÜSTRİDE TAM BAĞIMSIZLIK: Atmaca, Gökdeniz füzelerimiz, Çafrad, Akrep üzere radarlarımız silah, sensör ve sistemi kendimiz tasarlayıp üretebiliyoruz. Donanmamızı daha da güçlendiriyoruz. TF-2000’in ihalesine çıkıyoruz. Deniz ve hava gücümüze çarpan tesiri oluşturacak amfibi gemimizi Anadolu’yu hizmete alıyoruz. İHA ve SİHA’ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarının da kullanılabileceği kara-deniz-havanın müşterek çalışabileceği sistemler oluşturuyoruz. Yerli ve ulusal imkanlarla üreteceğimiz uçak gemimizin sağlayacağı deniz-hava gücümüzle dünyanın en üst ligine de çıkmış olacağız. Amacımız savunma endüstrinde tam bağımsız Türkiye’dir. Tüm girişimcilerimiz ve firmalarımızın yanındayız. Geçtiğimiz günlerde 95’inci kuruluş yıldönümünü geride bıraktığımız MİT, yaptığı hizmetlerle ulusal güvenliğimize değerli katkılar sunuyor. (HABER MERKEZİ)
Kaynak: Gazeteduvar
