Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için bu organize kötülükle kavga edeceğim

DUVAR- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, evinin mutfağında çekmiş olduğu bir videoyu daha toplumsal medya hesabından yayınladı. Videoyu “Sizden ricam, birbirimize yönelik tüm önyargılarımızı birkaç dakikalığına bir kenara bırakmamızdır. Bu gece beni kulağınızla değil, kalbinizle kulak verin; zira yoksulluğumuzu konuşacağız. Yoksuluz ve bizi daha da yoksullaştırmak istiyorlar” notuyla paylaşan Kılıçdaroğlu, şunları söylemiş oldu:

DERİN YOKSULLUK: “Sizi gene evimde ağırlıyorum, konuşmamız ihtiyaç duyulan mühim meseleler var. Derin bir ekonomik kriz içerisindeyiz, gidiyoruz hep birlikte bir kıyamete. Sadece kanımca; halkımız gerçekte meydana gelen hemen hemen tam olarak algı etmiş değil. Gayem; bu videoyla olup biteni anlaşılır bir halde anlatabilmek. Sizden ricam tüm önyargılarınızı birkaç dakikalığına bir kenara bırakmanız ve beni kulağınızla değil kalpten dinlemenizdir. Kulak verin zira yaşatılan derin yoksulluğu konuşmamız lazım.

İKTİDAR OLMAK YETMİYOR: Bu topraklar yoksulluğa asla yabancı olmadı maalesef. Yeni bir şey değil ki bizlerin yoksulluğu, hükümetler geldi gitti seneler boyu, ne muktedirler görmüş oldu bu topraklar fakat kaderimiz asla değişmedi. Bu topraklarda asla bitmedi bir dilim kuru ekmeğin kavgası. Söyledim gene söylüyorum; iktidar olmak bana yetmiyor. Hayatımın bu aşamasında ardımda bırakacağım mirası düşünüyorum ben geceleri; bu fukaralığı, bu kuru ekmek kavgasını bitiremiyorsam ne yapayım ben iktidarı.

ÇOCUKLARIMIZ HAYATLARI BOYUNCA TAŞIMAK ZORUNDA KALIYOR: Sevgili gazeteciler lütfen artık ‘strateji’ falan demeyin, strateji bizim işimiz değildir o gençlerin işi, ben milletimle helalleşme aşamasına geçmiş bir siyasetçiyim. Benim öyleki stratejilerle işim olmaz.

Sevgili dostlarım, Tanrı biliyor ya; ben asla sevmedim bu çağı. Bu ismine çağdaş dediğimiz hakkaniyetsiz çağda öyleki bir bencillik seviyesine gelmiş durumdayız ki, milyonlarca evladımız derin bir yoksulluk içinde yaşıyor bilincinde bile değiliz. Soğuk odalarda uyuyor yavrularımız, aç karnına ders çalışıyorlar, okula gidemiyor bir kısmı, yetersiz beslenme hasta ediyor onları. Biliyor musunuz bu evlatların boyları uzamıyor, kimse duvara boylarının ölçüsünü de yazmıyor aslına bakarsanız.

Hastalıklar, bu evlatlarımızın zihinsel kapasitelerini ve fizyolojik gelişimlerini derinde etkiliyor. Çocuklarımız hayatları süresince bu yoksulluğun izlerini, yaralarını, taşımak zorunda kalıyorlar. Bu küçüklere mutlu bir yaşam sürme hakkını tanımak; hem iktidarların etik bir yükümlülüğüdür hem de ekonomik bir zorunluktur. Bunu sağlamak, bu evlatların Kemal dedesinin de en mühim hedefi olacak.

Nefsine yenilen sorumsuz liderler ve iktidarların yapamadığını ben yapmak işitiyorum. Hayatımın bu aşamasında neyleyim ben sarayları, paraları. Ben nefsimi körelteli fazlaca uzun seneler oldu. Tek bir muradım var benim; o da milletimin gelecekte bana yakarma etmesidir bu kadar.

SARAYIN TEK VAADİ; EMEKÇİNİN SÖMÜRÜSÜ: Gelelim şimdi ekonomide son yaşananlara; bugüne dek iktidarlar nefislerini köreltemediler dedim sadece bu saray hükümeti değişik. Türkiye tarihinde ilk kez bir iktidar, kısaca bu saray hükümeti; halkımızı bile isteye daha da fakirleştiriyor. Bu karnı aç evlatların, anne ve babaların alın terini daha da değersizleştirerek ucuz emek olarak emperyalistlere satacağını açık bir üslupla, bağırarak her yerde söylüyor. Fakirliğimizi satmaya hazırlanan bir iktidarla karşı karşıyayız. Emeğinizin kıymeti ucuzlayacak ki batılının dolarına peşkeş çekilebilsin. Sarayın gelecek için ülkemize artık tek bir vaadi var; o da emekçinin sömürüsü. Siz çalışacaksınız sevgili halkım batının refahı daha da artacak, budur vaatleri.

BÜYÜMEDEN ÇOK DAHA ÖNEMLİ: Peki ben neye inanıyorum? Ben ekonomik büyümeye inanıyorum elbet fakat benim için eşit bir gelir dağılımı, hakkaniyetsiz ve fakirleştiren bir büyümeden fazlaca daha mühim. Benim hedefim yoksulluk oranını fazlaca süratli bir halde azaltmak ve toplumsal adaleti sağlamak. Ben hem büyümenin hem de daha çok eşitliğin mümkün olduğuna inanıyorum. Ben fukara fukaranın iyice fakirleştirilmesi üstünden ihracatçıların daha fazlaca dolar kazanmasına kesinlikle karşıyım.

ARKAMA YASLANP BEKLEYEMEM: Ben yoksul kesimlerimizin en azından orta gelir düzeyine taşınması gerektiğine inanıyorum. Ben toplumsal demokratım dostlar, CHP de toplumsal demokrat bir partidir. Ben toplumsal devlete inanırım, ben fakirliği söküp atarsam bu topraklardan halkımın duasını alırım işte o da bana yeter.

Konuşmam birazcık uzadı burada bitiriyorum, açık ve net olarak bir kez daha söylüyorum; bu fakirleştirme süreci kabul edilebilir bir şey değildir ve sırf iyi mi olsa iktidar buradan oy kaybedecek diye arkama yaslanıp bu olup biteni izleyemem. Oy değildir sorun, çocuklarımızdır. Hiçbir çocuğumuzun yatağa aç girmemesidir. İşte bu yüzden bu organize kötülükle kavga edeceğim kavga edeceğiz. Hoşça kalınca.” (ANKA)

 

#Hiçbir #çocuğun #yatağa #aç #girmemesi #için #organize #kötülükle #kavga #edeceğim

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.