Burdur’da kapari bitkisinden üretilen çay, marmelat, reçel ve kapari karpuzu üzere farklı besin eserleri dünyaya ihraç ediliyor. 67 yaşındaki Murat Mıhladız, herkesin zehirli bildiği lakin gerçeğin o denli olmadığı kapari karpuzu da dahil toplam 17 eseri, 29 ülkeye satıyor.
Asıl mesleği aşçılık olan Murat Mıhladız, 1994 yılında kapari bitkisinden çeşitli besin eserleri üretmeye başladı. Mıhladız, özel ürettiği kaparili besin eserlerinin bir kısmını tescil de ettirdi. Mıhladız’ın kapari bitkisinden ürettiği 17 farklı besin eseri, yurt içinin yanı sıra 29 ülkeye gönderiliyor. Kapari’den üretilen eserler yurt dışında ağır ilgi görüyor.
Kaparinin birçok hastalığa yeterli geldiğini belirten Murat Mıhladız, “Bu bitkiden çeşitli besinler üretmeye karar verdim. Besin hususu olarak ürettiğim bu eserlerin hepsinin farklı başka hastalıkları güzelleştirdiğini öğrendik. MS hastalığı, karaciğer, kanser, kan ve sindirim sistemi hastalıkları üzere rahatsızlıklara âlâ geldiği anlaşıldı. Beşerler da bu eserlerimizin düzgün geldiğini görünce üniversitelerde klinik çalışmalar yapmaya başladık” dedi.
“ZEHİRLİ OLMADIĞINI KLİNİK ÇALIŞMALARLA BELİRLEDİK”
Kapari karpuzu olarak isimlendirilen meyvenin tüm dünyada zehirli olarak bilindiğini lakin araştırmalara nazaran o denli olmadığını belirten Mıhladız, “Kaparinin çayı, tomurcuğundan turşu, dünyanın çeşitli ülkelerinde birçok yemekte kullanılıyor. Doğal ki dünya yalnızca tomurcuklarını tüketiyordu. Biz meyvesini kullanmaya başladık. Kapari karpuzu dediğimiz meyvesi için ‘Zehirlidir, sakın yemeyin’ diyerek insanlara lanse edilmiş. Fakat bunun zehirli olmadığını 2000 yılında TÜBİTAK Besin Bilimi Araştırma Enstitüsü’nde zehirli olmadığını klinik çalışma yaparak belirledik” tabirlerini kullandı. (İHA)
Kaynak: Sözcü
