DİSK’e bağlı Emekli Sen İzmir Şubesi üyeleri, Konak’ta bir ortaya geldi. Emekliler, “Emekliler ekmeğe muhtaç, simide hasret”, “Çocuğuma kıyafeti çok görme”, “Emekli maaşı asgari fiyat kadar olsun” yazılı dövizler taşıdı. “Hükümet artırımını al başına çal”, “Sadaka değil toplu sözleşme”, “Hükümet istifa” sloganları atan emekliler, taşıdıkları dövizlere ise ekmek ve simit modülleri astı. Emekliler, gelen son artırımları; elektrik ve doğal gaz faturası yakarak protesto etti.
‘EMEKLİLERİN CEBİNDEKİ 3 KURUŞA GÖZ DİKTİLER’
Geçen yıldan bu yana market ve besin eserlerine gelen artırımlardan örnekler veren Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Hüseyin Özkaynak, açıklamasında şunları söyledi:
“Emeklileri devletin sırtında kambur olarak gören iktidar yükünü hafifletmek için emeklilerin cebindeki üç kuruşa göz dikmiştir. Biz emekliler her gün biraz daha fakirleşirken iktidar soframızdan bir dilim ekmeği daha nasıl azaltacağının peşine düşmüştür. Cebimizdeki üç kuruşu sıhhatte katkı hissesine mı, bir dilim ekmeğe mi, yoksa doğal gaz faturasına mı vereceğimizin hesabını yaparken, iktidar o üç kuruşu bizden nasıl geri alacağının hesabındadır. A’dan Z’ye her şeye yüzde elli, yüzde yüz otuz artırım geldi. Yoksulluk sonunun 10 bin liranın üstüne çıktığı bir kriz devrinde, 1500 lira aylıkla bir emekli bir ay boyunca nerede barınabilir, ne yiyebilir, hangi doktora görünebilir, hangi tedaviyi karşılayabilir? Çift maaşlı birinci bakan olan ve aylık 65 bin lira maaş alan Maliye Bakanı yalnızca bir ay bir emekli aylığıyla geçinebilir mi? Emekli aylığının 69 katı maaş alanlar, maaşlarına rekor artırımlar yapanlar, aylık 1500 lira ile geçinebilir mi?”
‘BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞTIR’
Özkaynak, emekli aylıklarının enflasyona değil ulusal gelire endeksli olmasını isterken, şunları söyledi:
“Emeklilerin sıkıntıları bugün başlamamıştır. Ülkemiz hiçbir vakit böylesi bir ekonomik kriz devrinden geçmemiş; emekliler, iktidar tarafından torba torba maddelerle, iğneden ipliğe fahiş artırımlarla böylesine yoksullaştırılmamıştır. Bugün bıçak kemiğe dayanmıştır. Emeklilikte insan onuruna yaraşır fiyat hakkımızdır. Emekli fiyatlarının enflasyona değil ulusal gelire endeksli olması hakkımızdır. Emekli fiyatları ortasındaki farklılıkların giderilmesi hakkımızdır. Emeklilikte yaşa takılanlar ismi altında yaratılan sorunun tahlili hakkımızdır. Sıhhat hizmetlerinde katkı hissesinin kaldırılmasının ve sıhhatin kamusallaştırılması hakkımızdır. Kendimizle ilgili tüm siyasetlerde karar alma sistemlerinde yer almak hakkımızdır. Sendikalaşmak hakkımızdır.”
MEMİŞ SARI: İKTİDAR EMEKLİLERİ DE BÖLDÜ
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da emeklinin yaşadığı ekonomik zahmetlere dikkat çekerek şunları söyledi:
“Ben iktisadın kitabını yazdım’ diyenler artık bu ülkede 7 yaşından başlayan ve yaşı 90’a gelen insanlara ekonomiyi öğretti. Artık 7 yaşındaki bir çocuk babasından harçlık isterken emekliyse, çalışıyorsa ya da asgari ücretliyse ona nazaran istiyor. Cebindeki 11 liranın 10 lirasını babasına bırakarak 1 lirasını kendisine harçlık alıyor. Cumhurbaşkanı bir lütuf üzere emekliye 25.5, memur emeklisine de 30.5 artırım yaptık diyor. Güya enflasyonu biz artırdık. TÜİK’in kıraathanelerde, lokantalara, kahvehanelere uygulanan artırım oranını TBMM’deki lokantalardan aldığını öğrendik. Ülkedeki tüm lokantalar TBMM’deki fiyatlardan olsun, biz 4 bin 250 TL’lik asgari fiyatı kabul edeceğiz. Lakin İstanbul’da da Van’da da Kars’ta da sarayda da Meclis’teki fiyatları uygulayacaklar. Bizi sömürüyorlar. Bu iktidarı sandık geldiğinde devireceğiz. Emeklileri üçe böldü. ‘1500 ve onun üzerinde alanları 2500’e çıkarıyoruz’ dedi farklı artırım uyguladı. Memur emeklisine 3 puan fazla vererek başka artırım uyguladı. BAĞKUR ve SKK emeklilerine 25.5’e getirerek emeklileri de böldü.”
EMEKLİLER DE REAKSİYONLU: EKMEK ALAMAZ HALE GELDİM
ANKA Haber Ajansı’na konuşan emekliler de hükümete reaksiyon gösterdi.
Bir emekli, “TÜİK kendisi yüzde 36 açıklıyor. Bize verdikleri yüzde 25. Gözlerine dizlerine dursun. Çocuklarıma bir şey alabilecek durumda değilim. Borçlarımı ödeyemez duruma geldim. Ekmek alamaz hale geldim. Kahvede arkadaşlarıma çay ısmarlayacak durumda değilim. Lokantaya gidip lahmacun alabilecek durumda değilim. ‘Siz vefatı bekleyin’ diyorlar bize. 13 milyonuz bunun hesabını soracağız. Sormazsak namerdiz. Hükümetin bir an evvel istifa etmesi gerekiyor” diye konuştu.
Bir diğer emekli, “Enflasyonun altında kaldık. Geçinemiyoruz. Şad değiliz artırımlardan. İkinci iş yapıyoruz, bu yaşta çalışıyoruz. Yüzde 50 artırım bekliyorduk, olmadı” dedi.
Bir öteki emekli ise “Yapılan artırımlar bize hakarettir. Aldığımız maaşların hiçbir işe yaramadığını görüyoruz. Vermeselerdi daha düzgündü. Asgari fiyatın biraz üzerinde olması gerekiyordu emeklilerin maaşı. Zorla geçiniyoruz. Doğalgazı en kısıkta yakıyorum. Kullanmadığım odaların kapısını kapatıyorum. Lambayı hiç açık bırakmıyorum. Bize bu mu reva” tabirlerini kullandı. (ANKA)
Kaynak: Gazeteduvar
