Dolar/TL yeni haftaya 13,86’yı görerek başladı. Piyasanın gözü, geçen hafta bu düzeylerde kura iki kez müdahale eden Merkez Bankası’nda.
Keskin bedel kayıplarının akabinde geçen hafta 14 düzeyini gören ve TCMB’nin direkt müdahale ettiği dolar/TL, yeni haftaya 13.80’li düzeylerden başlarken, negatif getiri nedeniyle TL üzerindeki baskı devam ediyor.
TL’deki seyrin tekrar bir Merkez Bankası (TCMB) müdahalesi getirip getirmeyeceği bugün izlenecek.
ABD ENFLASYONU DEĞERLİ OLACAK
Yurtiçi bilgi gündeminin ağır olmadığı haftada yarın kasım ayı Hazine nakit istikrarı, cuma günü TCMB piyasa iştirakçileri anketi ve ekim ayı işsizlik bilgileri yayımlanacak.
Yurtdışında ise cuma günü yayımlanacak olan ve ABD’de faizlerin öngörülenden daha erken artırılacağı beklentilerini şekillendirecek olan enflasyon verisi izlenecek.
13,80 CİVARINDA MÜDAHALE GELMİŞTİ
TL’nin geçen hafta sığ piyasada 14 düzeyini görmesinin akabinde TCMB iki kere dolar satarak piyasaya müdahale etti. TCMB’nin iki müdahalesi de dolar/TL’nin 13.8 düzeyine gelmesiyle başladı.
TCMB her ne kadar piyasa müdahalelerinde düzey değil sıhhatsiz fiyat oluşumlarını gidermeyi hedeflediğini belirtiyor olsa da, analistler TCMB’nin müdahalede bulunduğu düzeylerin TL’nin 14 düzeyine yaklaşmasıyla başladığına dikkat çekerek, yeni paha kayıplarının önüne geçmeyi amaçlıyor olabileceğini belirttiler.
TL’DE KIYMET KAYBI BASKISI
Hükümetin kamu maliyesi ve vatandaşların alım gücü üzerindeki tüm tesirlerine karşın ekonomik büyüme ve ihracat odaklı yatırımları artırmak emeliyle uyguladığı TL faizlerin indirilmesi siyaseti, enflasyondan daha az getiri vererek TL’de durdurulması güç bedel kayıplarına yol açtı.
TÜİK tarafından açıklanan enflasyon Kasım ayında yüzde 21’in üzerine çıkarak üç yılın tepesine tırmanırken, üretici fiyatları 10 puan artarak yüzde 54.6 ile Nisan 2002’den bu yana en yüksek düzeye çıktı ve tüketici fiyatları üzerindeki üst istikametli tesirlerin sinyalini verdi.
ENFLASYON YÜZDE 30’LARI GÖREBİLİR
Ekonomistler yalnızca Kasım ayında yüzde 28’i bulan TL’deki sert paha kayıpları nedeniyle enflasyonun aralıktan itibaren süratle yükselerek gelecek yıl Şubat-Nisan devrinde yüzde 30’a yükseleceğini kestirim ediyorlar. TCMB’nin siyaset faizi ise yüzde 15 ile beklenen enflasyonun 15 puan altında bulunuyor.
TCMB yatırımcılara bildiri verdiği geçen haftaki son toplantısında aralık ayından sonra yeni bir faiz indirimi yapmayacağının sinyalini vermiş olsa da, birtakım analistler yatırımcıların 2022’de yeni faiz indirimleri yapılabileceği korkusunu taşıdığını söz ettiler.
‘DURMASINI BEKLEMİYORUZ’
İsminin açıklanmasını istemeyen bir analist, “Reel getiri negatif olduğu için faiz indirimi beklentisi devam ettiği sürece TL’nin paha kaybının durmasını bekleyemiyoruz. Piyasa bu bağlamda TCMB’nin müdahalelerini ve gerçekleştiği düzeyleri izliyor” dedi.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, daha evvel açıklanan takvim kapsamında Cuma yayımladığı değerlendirmede Türkiye’nin kredi notunu teyit etti. Görünümü ise “negatif” olarak korudu.
Moody’s faizlerdeki düşüşe karşın ekonomik büyümenin yavaşlamasını beklediğini söz etti.
Türkiye’nin risk primini gösteren beş yıllık CDS’leri Cuma günü bir evvelki güne nazaran 7 baz puan artışla 537/547 baz puana çıkarak 5 Kasım 2020’den bu yana en yüksek düzeye çıktı.
PETROLDE YÜKSELİŞ
Memleketler arası piyasalara bakıldığında Asya borsaları, ABD ve Avrupa vadeli süreçlerindeki yükselişlerin tersine geriledi. Tahviller son günlerdeki son kazanımlarının bir kısmını geri verirken, Suudi Arabistan’ın ham petrol fiyatlarını artırmasıyla petrol fiyatları yükseldi.
Riskli para üniteleri, Omicron varyantına dair oluşan belirsizlikle yükselen dolar karşısında kıymetlerini koruyabilmek için uğraş verirken ABD’de enflasyonun yükselmeye devam etmesi ve faizleri yükseltecek baskı yaratması bekleniyor.
Yatırımcılar tahvil alımlarının daha erken azaltılması ve para siyasetinin sıkılaştırılması beklentilerini şekillendirmek için Cuma günü açıklanacak olan ABD tüketici fiyatları datalarını bekleyecekler. (REUTERS)
Kaynak: Sözcü
