CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Elmadağ ilçesinde STK’ler ve muhtarlarla bir ortaya geldi. CHP Genel Lider Başdanışmanları Tuncay Özkan ve Erdoğan Toprak, Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, CHP Ankara Milletvekilleri Gamze Taşcıer, Ali Haydar Hakverdi ve Murat Buyruk ile CHP Bayan Kolları Lideri Aylin Nazlıaka, Elmadağ Belediye Lideri Adem Barış Aşkın ve CHP Ankara Vilayet Lideri Ali Hikmet Akıllı’nın da katıldığı toplantıda Kılıçdaroğlu, “Bankadaki mevduatın garantisini dolarla verirseniz, faizin garantisini dolarla verirseniz bu olmaz, bu yanlıştır. Ulusal paramızın prestijini düşürmeye kimsenin hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Bugün bankalardaki mevduatın yüzde 66’sı döviz. Niye, zira vatandaş güvenmiyor. Bu tablonun da değişmesi lazım” dedi.
Kılıçdaroğlu, şu sözleri kullandı:
‘SANDIĞI KOYMAK LAZIM’
“Yaşanan zahmetleri siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Bu sorunları bir arada aşmamız lazım. Badireyi yaratan politiklerdir. Lakin düşünceyi çözecek olanlar da politiklerdir. Siyasalların önünü açacak olanlar da sizlersiniz. Sizler yetki verdiğiniz sürece, Türkiye meselelerini aşabilir. Bir iktidara vazife verdiniz, misyonunu yapmaya çalıştı, lakin bugün geldiğimiz nokta muhakkak. Piyasalar yangın yeri, mutfaklar yangın yeri. Buradan çıkması lazım Türkiye’nin. Çıkmasının yolu da değişikliktir, değişimdir, en büyük hakem halktır. Halka gitmek lazım, halkın oyunu istemek lazım. Sandığı koymak lazım. Sandığın gereği neyse başımızın üstüne. Bunu yapabilirsek, Türkiye’yi büyütürüz. Türkiye’yi kalkındırırız.
‘TÜRKİYE’DE AÇLIK VE SEFALET VAR’
Hepimiz, dolara endekslendik. Dolar düştü, dolar üst çıktı, dolar aşağı indi… Çocuğunu akşam aç yatıran anne hangi dolarla ilgilenir? Bunların milyon dolarları yok. Münasebetiyle bugün açlık ve sefalet var Türkiye’de, yoksulluk var Türkiye’de. Bunun çözülmesi lazım. Her çocuğun yatağa karnı tok yatması lazım. Annenin bu bahiste elinden gelen çabayı gösterdiğini biliyoruz. Lakin imkanlar vermek lazım, o imkan olmazsa sorunu çözemeyiz, çözmekte zorlanabiliriz.
Bana aklınıza gelen her soruyu sorabilirsiniz. Benimle ilgili, partiyle ilgili, iktisatla ilgili, aklınıza ne geliyorsa rahatlıkla sorun. Birbirimizi tanımamız lazım. Açıkça söyledim, helalleşmemiz lazım. Oturalım bir helalleşelim; ne oluyor bu Türkiye’de, niçin arbede ediyoruz? Bu bereketli topraklarda hepimizin huzur içinde yaşaması lazım. Birlikte yaşamamız lazım, gidecek diğer bir yerimiz yok. İki kırmızı çizgimiz var onun da altını itinayla çizmek isterim. Birincisi vatan, ikincisi bayrak. Onun dışında herkesle oturur, konuşuruz. Bayrak bizim bayrağımız, vatan da bizim vatanımız. Hasebiyle bu bayrak altında vatanımızda huzur içinde yaşamak istiyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz.
‘SİYASET, KİRLİLİKTEN ARINMALI’
Siyaset kirlilikten kesinlikle arınmalı. Siyasetçi halka hesap vermeli. Hesap vermek her siyasetçi için onurlu bir vazife olmalı. Bu olmadığı takdirde olmaz. Siyasetçinin harcadığı para sizin paranız. Yoksulun parası, fukaranın parası, zenginin parası… Yani çocuk doğduğu andan itibaren vergi verir. Bu vergiyi harcayan siyasetçidir. Siyasetçi bu parayı harcarken hesap vermek zorundadır. Şayet siyasetçi hesap vermiyorsa demek ki cebini dolduruyor demektir. Her birimizin ülkemizi, barağımızı düşünmesi lazım. Her birimizin daha hoş bir Türkiye hasreti var, bunun gerçekleşmesi için efor harcaması lazım.
Doları endekslediler biliyorum. Lakin bizim Türk liramız var. İsmi üstünde. Türk lirasının bedelini ve Türk lirasının prestijini korumak zorundayız. Bankadaki mevduatın garantisini dolarla verirseniz, faizin garantisini dolarla verirseniz bu olmaz, bu yanlıştır. Ulusal paramızın prestijini düşürmeye kimsenin hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Para bizim paramız. Prestijsiz kılarsanız paranın kıymeti düşer. Bugün bankalardaki mevduatın yüzde 66’sı döviz. Niye, vatandaş güvenmiyor. Tasarrufum var, dövize yatırdım. Bu tablonun da değişmesi lazım. Değişmesi için de ahlaklı bir siyasetin Türkiye’yi yönetmesi lazım. İşin özeti bu.” (HABER MERKEZİ)
Kaynak: Gazeteduvar
