AA muhabirinin Türkiye Çelik Üreticileri Derneğinden (TÇÜD) aldığı bilgiye nazaran, geçen yılın haziran ayından itibaren yine artış eğilimine giren ham çelik üretimi, 2021 yılının birinci çeyreğinde de bunu sürdürdü.
Ham çelik üretimi, mart ayında, geçen yılın birebir ayına nazaran yüzde 9,2 artışla 3,4 milyon ton, ocak-mart periyodunda yüzde 9,5 artarak 9,8 milyon ton oldu.
Kesin mamul tüketimi ise martta yıllık bazda yüzde 14,7 yükselişle, 3,1 milyon ton, yılın birinci çeyreğinde yüzde 15,8 artışla 8,9 milyon ton olarak gerçekleşti.
Dış ticaret bilgileri
Dış ticaret açısından değerlendirildiğinde, çelik eserleri ihracatı martta, ölçü bazında yüzde 32,5 artarak 1,6 milyon tona, bedel bazında da yüzde 74,9 artışla 1,1 milyar dolara çıktı.
İhracat, ocak-mart periyodunda ise 2020’nin birebir periyoduna kıyasla ölçü olarak yüzde 2,8 artışla 4,2 milyon tona, bedel olarak yüzde 28,8 yükselişle 2,7 milyar dolara ulaştı. Demir ve çelikten eşya ve borularda ihracat meblağı 4,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Mart ayında ithalat, yıllık bazda ölçü açısından yüzde 53,9 artarak 1,5 milyon tona, paha bazında yüzde 81,6 artışla 1,2 milyar dolara yükseldi.
İthalat, yılın birinci çeyreğinde, geçen yılın birebir devrine nazaran, ölçü tarafından yüzde 15,7 yükselişle 3,9 milyon ton, bedel istikametinden yüzde 42,5 artarak 2,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Geçen yılın ocak-mart devrinde yüzde 102 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı ise bu yılın birebir devrinde yüzde 92,2 düzeyine geriledi.
“Üretici kuruluşlar iç piyasaya yöneldi”
TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, mevzuyla ilgili değerlendirmesinde, üretim ve tüketimde artış sürerken, memleketler arası piyasalarda arızi olarak yaşanan arz meşakkatinin devam ettiğini söyledi.
Yayan, “Yılın birinci çeyreğinde üretimdeki artışa karşın, endüstrinin temel girdisi olan sıcak sac ihracatının yüzde 37,9 azalmış olması, üretici kuruluşlarımızın iç piyasaya yöneldiklerini açıkça ortaya koymaktadır.” dedi.
Bu durumun, kimi tüketici kuruluşların, üreticilerin yurt içine eser vermedikleri ve üretimin yetersiz olduğu istikametindeki savlarının gerçekçi olmadığını açıkça gösterdiğini belirten Yayan, şöyle devam etti:
“Uluslararası piyasalarda yaşanan belirsizlik sebebiyle, tüketici kuruluşların stoka yönelmeleri, talebin daha da artmasına sebep olmuştur. Bu sebeple teslimatta yaşanmakta olan arızi sorunların, yüklü bir halde talebin son güne bırakılmasından, fiyatlara ait değerlendirmelerin ise dünya çelik dalındaki gelişmelerin dikkate alınmayıp, yurt içi fiyat hareketleri bazında karşılaştırma yapılmasından kaynaklandığı bedellendirilmektedir.”
“AB çelik bölümü korunmaya devam edecek”
Yayan, Avrupa Kurulunun, Türkiye’den ithal edilen sıcak sac ölçüsü ve fiyatının “Avrupa Birliği (AB) çelik endüstrisini olumsuz tarafta etkilediği, tıpkı vakitte AB çelik sanayisinin genel performansı üzerinde değerli baskılara neden olduğu” tezleri üzerine sürdürdüğü muhafaza önlemlerine ek olarak nisan ayında sıcak sac ithalatı için daha evvel verdiği “geçici damping vergileri kararını yüzde 4,7- yüzde 7,3 ortasında değişen oranlarda vergi uygulanması” istikametinde karara bağladığını hatırlattı.
Böylelikle, yürürlük mühletinin uzatılmasına ait 12 üye ülkenin iktisat bakanlarının ortak talebine karşın haziran ayı sonunda yürürlükten kalkması beklenen kelam konusu müdafaa önlemlerinin müddeti uzatılmasa bile AB çelik bölümünün damping vergileriyle korunmasına devam edileceğini vurgulayan Yayan, kelamlarını şöyle tamamladı:
“AB’nin haksız uygulamalarını sürdürdüğü ve muhafaza tedbirlerinin yanı sıra damping kararıyla da ihracatımızı sınırlama istikametinde teşebbüslerine devam ettiği dikkate alınarak, bölümümüzün rekabet gücünün korunabilmesi açısından, ülkemizce de hala devam etmekte olan damping soruşturmasının mümkün olan en kısa müddette sonuçlandırılması ehemmiyet taşımaktadır.”
