İstanbul Kartal’da 3 ay evvel motosikletiyle ilerleyen Cengiz Şen’e (44) arabasıyla arttan çarparak vefatına neden olduğu gerekçesiyle 6 yıla kadar mahpusu istenen tutuklu sanık Seçkin Ocaklı (43) birinci duruşmada tahliye oldu.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede 18 Eylül 2021 günü sanık Enver Ocaklı’nın yönetimindeki arabanın, Kadıköy istikametine ilerlerken, tıpkı istikamette gitmekte olan Cengiz Şen’in kullandığı motosiklete arttan çarptığı anlatıldı. İddianamede, sanık Ocaklı”nın kaza saatinden yaklaşık 6,5 saat sonra alınabilen kan numunesinde çıkan etil alkol oranının 0,64 promil olduğu kaydedildi.
İddianamenin kıymetlendirme kısmında sanık Nadir Ocaklı’dan olay saatinden yaklaşık 6 buçuk saat sonra alınan kan numunesinde 0,64 promil alkole rastlandığı ve bir insanın her saat 0,15 oranında alkolün bedendeki tesirini kaybettiği hususu dikkate alınarak sanık Ocaklı’nın olay sırasında 1.54 promil oranında alkollü sayılacağı öne sürüldü.
İddianamede tutuklu sanık Nadir Ocaklı’nın “Taksirle mevte neden olma” kabahatinden 2 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezasıyla cezalandırılması istendi.
Hazırlanan iddianameyi kabul eden Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen birinci duruşmada tutuklu sanık Nadir Ocaklı’nın isimli denetim koşuluyla tahliye olduğu öğrenildi.
Kazaya ait güvenlik kamerası manzaraları de ortaya çıktı. Motosiklet şoförü Cengiz Şen’in Kadıköy istikametine seyir halindeyken arabanın arttan çarptığı, Şen’in de çarpmanın tesiriyle metrelerce sürüklendiği anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
Cengiz Şen’in eşi Emel Şen ise, kaza nedeniyle eşinin 2 hafta ağır bakımda kaldığını, o süreçte bütün imkanlarını zorladıklarını belirterek “Ama maalesef ki, yapılacak bir şey yoktu. Çok düşük ihtimaldi, onun hayata tutunabilmesi. Vefat 1 Ekim tarihinde gerçekleşti. Biz sonuna kadar inancımızı kaybetmedik. Geri dönmesi için dualarımızı ettik” dedi.
Uzman raporunda ve hazırlanan iddianamede kazanın ayrıntılarını öğrendiğini kaydeden Emel Şen, “Eşimin sıfır kusurlu olduğunu karşı tarafın 8’de 8 kusurlu olduğunu, alkollü araç kullandığını, daha evvelce alkolden ehliyetini kaptırmış olduğunu, yanındaki şahısla yer değiştirmeye kalktığını, firar ettiğini, bunları sonrasında öğrendim. Karşı taraftan yeniden rastgele bir ‘Geçmiş olsun’ gelmedi o ağır bakım sürecinde. Bunun yanında vefattan sonra akrabalarından yahut kendisinden ‘Başsağlığı’ da gelmedi” sözlerini kullandı. (DHA)
“SAATLİ BOMBA ÜZERE DOLAŞIYOR: TEKRAR OTOMOBİL KULLANMAYACAĞINA DAİR GARANTİSİ YOK”
Şen şöyle devam etti: “Kaçmak istemesi, yanındaki şahısla yer değiştirmeye çalışması… Bu da yargıyı yanıltmaktır. Bence bu da bir vicdansızlıktır, bir palavradır. Ahlaka sığmayan hareketlerdir. Sonrasında yaptıklarıyla da esasen bunlar örtüşüyor. Alkolden daha evvelce ehliyetini kaptırmış, alkol kullanmaya devam etmiş. Ehliyetsiz tekrar araç kullanmaya devam etmiş. Buna karşın bu kişinin salınmış olmasını çok gerçek bulmuyorum. Zira toplumda alkollü otomobil kullanmak esasen başlı başına bir trafik canavarlığı ve ehliyeti yok. Yani saatli bir bomba üzere şu an dolaşıyor. Bir garantisi yok tekrardan otomobil kullanmayacağına dair, bir garantisi yok. Yeniden birinin canını yakabilir, tekrar bir aile yok olabilir. Tekrar bir çocuk babasız kalabilir. Yetim kalabilir. Burada buna dikkat çekmek istiyorum, bence burada bir açık var, bunun üzerine gidilebilmeli. Bunla alakalı kamu vicdanına uygunsuz olduğu düşüncesindeyim”
Eşinin 18 yıllık motosiklet kullanıcısı olduğunu, motosikletçilerin giymesi gereken bütün ekipmanlarını giydiğini vurgulayan Emel Şen, “Nereden bilebilirdi ki, alkollü bir şoför ona arttan çarpacak? Eşim olağanda hız yapmazdı, dikkatliydi. Bütün önlemlere karşın dikkatsiz, alkollü, ehliyetsiz ve bunun üzere tahminen binlercesi daha var İstanbul trafiğinde” dedi.
Eşinin eşyalarını saklayan Emel Şen, kelam konusu eşyaların ve kitapların 14 yaşındaki çocukları Kuzey Poyraz Şen için hatıra ve yol gösterici olduğunu söyledi.
Kaynak: Gazeteduvar
