Getirebilir arşivleri | SEVİ - HAYATTAN Bİ'HABER Hayattan Bi'haber Sat, 15 Jan 2022 05:56:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 Müzik, barış getirebilir yeter ki özrü ve affı bilelim https://www.sevigames.com/muzik-baris-getirebilir-yeter-ki-ozru-ve-affi-bilelim/ https://www.sevigames.com/muzik-baris-getirebilir-yeter-ki-ozru-ve-affi-bilelim/#respond Sat, 15 Jan 2022 05:56:22 +0000 https://www.sevigames.com/muzik-baris-getirebilir-yeter-ki-ozru-ve-affi-bilelim/ DUVAR – Kökleri Harput ve Diyarbakır’a dayanan büyük müzisyen Ara Dinkjian’ı müzikle öyle veya böyle ilgili olanlar bilir, takip eder. Müzik yaptığı tarzın dünyadaki en önemli isimlerinden biri olan Dinkjian, aynı zamanda besteleri birçok ülkede farklı sözlerle seslendirilip milyonlara ulaşmış bir besteci. Türkiyeli müzikseverler de onun müziğine aşina aslında. Bizde Ahmet Kaya’nın yorumuyla tanınan, farklı dillerdeki sözleriyle birkaç ülkede daha çok iyi bilinen ‘Ağladıkça’, Sezen Aksu’nun büyük hitleri ‘Vazgeçtim’, ‘Sarışınım’, ‘Yine mi Çiçek’ Dinkjian’ın besteleri. Ermeni müziğinin önemli isimlerinden Onnik Dinkjian’ın oğlu üstelik, kendi tabiriyle “bu müzik kanında var”. ABD doğumlu Dinkjian, yakın zamanda Kalan Müzik tarafından yayınlanan bir albüm

Müzik, barış getirebilir yeter ki özrü ve affı bilelim yazısı ilk önce SEVİ - HAYATTAN Bİ'HABER üzerinde ortaya çıktı.

]]>

DUVAR – Kökleri Harput ve Diyarbakır’a dayanan büyük müzisyen Ara Dinkjian’ı müzikle öyle veya böyle ilgili olanlar bilir, takip eder. Müzik yaptığı tarzın dünyadaki en önemli isimlerinden biri olan Dinkjian, aynı zamanda besteleri birçok ülkede farklı sözlerle seslendirilip milyonlara ulaşmış bir besteci. Türkiyeli müzikseverler de onun müziğine aşina aslında. Bizde Ahmet Kaya’nın yorumuyla tanınan, farklı dillerdeki sözleriyle birkaç ülkede daha çok iyi bilinen ‘Ağladıkça’, Sezen Aksu’nun büyük hitleri ‘Vazgeçtim’, ‘Sarışınım’, ‘Yine mi Çiçek’ Dinkjian’ın besteleri. Ermeni müziğinin önemli isimlerinden Onnik Dinkjian’ın oğlu üstelik, kendi tabiriyle “bu müzik kanında var”.

ABD doğumlu Dinkjian, yakın zamanda Kalan Müzik tarafından yayınlanan bir albüm projesiyle bir kez daha bizlere merhaba dedi. Sanatçının binlerce taş plaktan oluşan koleksiyonundan yaptığı seçmeler, Kalan Müzik’in 30. yılı kapsamında ‘Armenians in America On 78 RPM’ adıyla yayınlandı. Albüm dijital müzik platformlarında bu isimle yer alsa da Türkiye’de ‘Ara Dinkjian Arşivinden Amerika’daki Ermenilerin Müzikleri’ olarak biliniyor. Dinkjian’ın seçtiği, Ermeni müzisyenlerce yüzyılın ilk çeyreğinde icra edilen Ermenice, Rumca, Kürtçe ve Türkçe 58 kayıt, 3 CD’lik bu albümle bugünün dinleyicilerine sunuluyor. Albüm paketinde ayrıca 157 sayfalık bir de (“kitapçık” demek için fazlaca kapsamlı) kitap yer alıyor. Ara Dinkjian’ın ve etnomüzikolog Melih Duygulu’nun sunuş yazılarının yer aldığı bu kapsamlı kitapta ayrıca tarihçi Harry A. Kezelian’ın yüzyılın başında Amerika’daki Ermenilerin hayatını nakleden bir makalesi bulunuyor. Kalan Müzik’in kurucusu Hasan Saltık’ın girişimiyle başlayan proje, Saltık’ın Haziran ayında aramızdan ayrılmasıyla eşi Nilüfer Saltık’ça sahiplenilmiş ve tamamlanmış.

Ara Dinkjian ile hem bu albümü, hem kökleri bu coğrafyada olan müziğini, hem de müziğin toplumların birbirini dinlemesi, barış ortamının oluşması için üstlenebileceği rolü konuştuk.

Albümle başlayalım. Nasıl ortaya çıktı bu proje?

Kalan Müzik’i kuran Hasan Saltık ile yıllar önce tanıştım, kendisi benim bazı albümlerimi de yayınlamıştı. Yıllar içinde müzik konusunda kendisiyle uzun sohbetlerimiz oldu tabii ve benim büyük bir taş plak koleksiyonum olduğunu biliyordu. Kalan Müzik zaten taş plak kayıtlarını yeniden basarak dinleyiciyle buluşturan, müzik tarihiyle, arşivle çok ilgili bir yapım şirketi. Bu proje esasen Hasan Saltık’ın fikriydi, kendisi Amerika’daki Ermenilerin yüz yıl önce neler kaydettiğini merak ediyordu. Benden, Amerika’daki Ermeni taş plak kayıtlarından bir seçki yapmamı istedi. İlginç bulduğum, bugünün dinleyicisiyle mutlaka buluşması gerektiğini düşündüğüm eserleri, kayıtları seçtim. Benim için de ilginç bir deneyimdi. Tabii bugün bu müziği dinleyen milyonlarca insandan söz etmiyoruz, buna ilgi duyan çok fazla insan yok ancak Hasan ve ben bu insanlardan ikisiydik ve bu kayıtları belgelemeyi önemli bulduk. Maalesef Hasan’ı albüm yayınlanmadan kaybettik ve bu albüm onun son projelerinden biriydi. Bir parçası olmaktan gurur duyduğum bu albümü, bu projeyi ona adamamız gerekiyor diye düşünüyorum.

Sizin geniş bir taş plak koleksiyonunuz olduğunu da öğrenmiş olduk bu vesileyle. Nasıl başladınız bu plakları toplamaya? Sizi bu koleksiyonu yapmaya iten neydi?

Çocukken, harika bir Ermeni halk şarkıcısı olan babam Onnik Dinkjian ve müzikle hep ilgili annem sayesinde evde müzikle büyüdüm. Babamın birkaç taş plağı vardı ve ben onları çalıp dinliyordum. Duyduğum şeylere inanamıyordum açıkçası. Dinlediğim ilk kayıt Hafız Burhan’a aitti, bana çok ilginç gelmişti. En başta “Bir kadın mı söylüyor bunu? Bu müzik nedir? Nasıl duygusal bir söyleyiş?” diye çok şaşırmıştım. İlk kez bu müziği dinlemek, bir böcek ısırığı gibiydi ve o şişlik hiç inmedi. O andan itibaren benzer kayıtları daha çok dinlemek istedim. Şimdi 63 yaşımdayım ve her sabah uyandığımda içimde daha önce dinlemediğim, haberimin olmadığı bir taş plağı bulma isteği oluyor. Bunun birçok nedeni var tabii. Öncelikle, bir müzisyen olarak siz de biliyorsunuz bunu, bizler nereye gideceğimizi olduğu kadar, belki daha fazla nereden geldiğimizi sorgularız. Bu bize, gelecekte nereye gideceğimizi anlamakta yardımcı olur. Ben de bu kayıtları dinleyerek şarkıların, enstrümanların, dillerin, şarkı formlarının, müzisyenlerin, bestekârların neler, kimler olduğunu öğreniyorum. Yani biz müzisyen, bir besteci olarak benim için çok çok önemli bir bilgi kaynağı bu arşiv. Bir de şu var. Müzisyen olmasaydım bile bu koleksiyonu yapardım çünkü duyduğumuz şarkılar, duyduğumuz müzik bugün duyduklarımızdan çok farklı.

Böylece taş plakları toplamaya başladım. Şansıma, benim başladığım yıllarda, yani bundan 50 yıl önce Amerika’daki Ermeni evlerinin birçoğunda taş plaklar vardı. Yeni nesiller bu müzikleri artık dinlemiyordu ve bu plaklar çöpe atılacaktı. Bendeki plakların çoğu bu şekilde edindiğim plaklardır. Sonra yavaş yavaş bu plaklarla ilgili başka bilgiler de edinmeye başladım. Örneğin bir plağın Türkiye’de basıldığını ve Amerika’ya getirildiğini yahut Türkiye’de basılan bir plağın Amerika’da yeniden basıldığını veya bazılarının ilk olarak Amerika’da basıldığını vesaire biliyordum. Bu taş plakları bu özelliklerine göre tasnif etmeye başladım daha sonra.

Müziğe duyduğum sevgi ve ilgi ise plaklarla başlamadı. Konuşmayı öğrenmeden bile önce müziğe olan ilgim ailem tarafından fark edilmiş. Henüz bir bebekken her yerde ritim tutmaya çalıştığım için elime bir darbuka tutuştururlarmış örneğin. Babam şarkı söylerken hep ona eşlik etmek isterdim. Kilise müziğimiz vardı, Gomidas’ınki gibi koro müziğimiz vardı, annem de babam da Ermeni korolarındaydı. Tabii düğünlerde, buluşmalarda, pikniklerde çalan halk müziğimiz vardı. Hayatımızın her anında farklı türde müzikler vardı. Doğduğumdan itibaren içindeydim yani. Bu taş plaklarla tanıştığımda ise sonsuz bir ses ve bilgi dünyasına giriş yapmış oldum. Dediğim gibi çok önemli kaynaklardır taş plaklar.

Yüzyılın başında diğer kimi ülkelere olduğu gibi ABD’ye de göç eden ciddi bir Ermeni nüfus var. Osmanlı topraklarından çıkış nedenlerini biliyoruz ancak neden örneğin Avrupa yerine ABD tercih edilmiş? Çok uzak bir ülke, uzun ve o dönemin koşullarında zorlu bir yolculuk…

Ben büyükbabam ve büyükannemle onlar ölmeden önce uzun söyleşiler yapmış ve onların hikâyelerini yazmıştım. Aynı şeyi kendi ebeveynlerimle de yaptım, dolayısıyla onların buraya gelirken ne düşündüklerini aşağı yukarı biliyorum. Amerika, doğru ya da değil, dünyanın farklı yerlerinden gelen insanlara kucak açıyor gibi bir algı var o dönemde. Ayrıca bu insanları kendi kimlikleriyle, ne iseler o şekilde yaşayabilecekleri şekilde kabul ettiğine inanılıyor. Bu, göçmenlerin burada kolay bir hayatları olacağı anlamına gelmiyor ancak eğer buraya gelir de sıkı çalışırlarsa iyi bir hayatları olacağına dair bir düşünce var. Özellikle de Osmanlı’dan çıkan Ermenilerin belli başlı bir rotaları vardı. Suriye, Lübnan, Fransa ve sonra Amerika. Birçoğu bu yolculuğu yaptı. Bazıları doğuya gitti tabii, Erivan’a, Avustralya’ya. Benim atalarım Suriye, Lübnan, Fransa, Amerika rotasını izleyenlerden. Ancak o dönemde bile, benim ebeveynlerim ABD’ye önce gönderilmiş çünkü ABD, Osmanlı doğumlu olanları vatandaş olarak kabul etmiyormuş. Annem ve babam Fransa doğumlu oldukları için önceden Amerika’ya gitmişler ancak büyükannem ve büyükbabam birkaç yıl sonra kapılar açılınca gidebilmişler. Özetle, Amerika’nın misafirperver ve fırsatlar sunan bir ülke olduğu imajı etkili olmuş bu göçte.

‘İLK TAŞ PLAKLARI DOLDURANLAR PROFESYONEL MÜZİSYEN DEĞİLDİ’

Dinlediğimiz müzikler ve anlatılanlar, yüzyılın başında özellikle New York’ta göçmenler için çok hareketli bir hayat olduğuna dair bir hayal oluşturuyor. Bize biraz sizin o dönemle ilgili tasavvurunuzu anlatır mısınız? Yani Osmanlı’dan göç etmiş ve zaten burada yıllarca birlikte müzik icra etmiş Ermeni, Rum, Yahudi, Türk müzisyenlerin oluşturduğu bir kültür, eğlence ortamı geliyor aklıma örneğin… Bu insanlar Amerika’ya gittiklerinde ne yaptılar, nasıl bir ortamla karşılaştılar?

Genel anlamıyla o dönemde buraya gelen Ermenilerin, Rumların, Yahudilerin ya da Türklerin aklında müzik olmadığını, daha doğrusu buraya bu amaçla gelmediklerini söyleyebiliriz. Albümün kitapçığında da söylediğim gibi, burada kaydedilen o taş plakları yapan müzisyenler çoğunlukla profesyonel müzisyen değillerdi. Amerika’ya yeni bir hayat ihtimali için gelmişlerdi. Ve çok ilginçtir, gelen Ermeniler belli bölgelerde toplanmakla kalmamıştı, aynı şehirlerden gelen Ermeniler ortak alanlarda, şehirlerde toplanıyordu. Mesela Diyarbakır’dan gelen Ermeniler belli bir şehirde toplanıyor, Elazığ’dan gelenler başka bir şehirde yaşamaya başlıyor gibi bir durum vardı. Çünkü önceden gidenlerden biri orada bir ev bulup hayat kurmaya başlamışsa, “Buradaki komşumuz şu şehre gidip orada bir ev kurmuş” diyerek o şehre gidiyorlardı. Amerika’ya yerleştikten sonra, ki yerleşmekten bir ev ve müzik dışında bir iş bulmayı kastediyorum, diyelim bir iki yıl geçince ve artık kendilerini güvende hissetmeye başlayınca bu insanlar eğlenmeye, bir araya gelmeye, müziğe de ihtiyaç duymaya ve bunlar için zaman bulmaya başladılar. Birinin güzel sesi varsa evlerde toplanılıyor, biri bir darbuka, diğeri bir ud getiriyor ve hep beraber şarkılarını, türkülerini söylüyorlardı. Columbia, His Master’s Voice gibi buradaki büyük plak şirketleri, bu etnik toplulukları fark ettiler tabii. Bir Ermeni’nin işlettiği yerel bir bakkal dükkânına gidip örneğin, “Buralarda sesi güzel biri var mı?” ya da “Sizin mahallede kim güzel müzik enstrümanı çalıyor?” diye soruyorlardı. Tabii bakkal sahibi de, “Arkadaşım Petros çok güzel ud çalar, sesi de çok güzeldir” diyordu mesela ve gidip Petros’a bir plak doldurmak ister mi diye soruyordu bu şirketlerin yetkilileri. Çok çok küçük paralar karşılığında müzisyenler bu plakları doldurdu. Amaç tamamen Ermeni ya da diğer uluslardan göçmenleri plak müşterisi olarak kazanabilmekti aslında ve bu kolaydı da çünkü bu toplulukların kendi müziklerini dinleyebilecekleri plakları, albümleri yoktu. Bu kayıtlar satılmaya başlanınca bu kez bu şirketler daha önce Osmanlı’da kaydedilmiş plakları ithal etmeye yahut bu plakların haklarını alıp bunları ABD’de yeniden basmaya başladılar. Bu sayede Ermeniler dil ve müzik yoluyla birbirleriyle bir bağ kurmayı başardılar. Üstelik Ermeniler, Ermenice, Kürtçe ve Türkçe şarkılar söylüyorlardı.

‘ÇOCUKKEN HAFIZ BURHAN’A BEATLES’TAN FAZLA TEPKİ VERİYORDUM’

Biraz da sizin müziğinize gelmek istiyorum. Kökleri bu topraklarda olan bir isimsiniz. Oysa babanız bile Fransa doğumlu. Zannediyorum şu anda 92 yaşında olan babanız Onnik Dinkjian, Diyarbakır’ı hiç görmediği dönemde de kendisini hep Diyarbakırlı olarak tanıtırmış. Ben sizin müziğinizi ilk dinlediğimde, babası Fransa, kendisi ABD doğumlu bir müzisyenin bu denli bu topraklara has bir müziği bu ustalıkla yapıyor olmasına biraz şaşırmıştım doğrusu.

Çok teşekkür ediyorum ancak bana bu kadar şaşırtıcı gelmiyor bu. Tarihimiz bedenimizdedir, kanımızdadır, buna inanıyorum ben. Büyük büyükbabamla hiç tanışmadım ancak belki tam da onun yürüdüğü gibi yürüyorum, onun gibi konuşuyorum ya da mimiklerim belki de onunkilerin aynısıdır. Bu genetik mirastır. Eğer bunu kabul ediyorsanız, nerede doğduğunuzun bir önemi kalmıyor, tabii dışarıya, çevrenize çok fazla dikkat vermiyor, kendi içinize bakmayı biliyorsanız. Ben de hep bunu yaptım. Örneğin Beatles o dönemde Amerika’da çok büyük bir şeydi ve etkisi inanılmazdı ve ben de çok hayrandım. Ancak küçük bir çocukken de Hafız Burhan’ı ya da Gomidas’ı duyduğumda onlara Beatles’a verdiğimden daha büyük bir tepki veriyordum. Sanıyorum sorunuzun yanıtı burada saklı. Atalarımın kanını ve mirasını taşıyorum, ve eğer bunun farkındaysam nerede doğduğumun bir önemi kalmıyor. Bunun farkında olmayı başardım ben, bunu da müzikle, o müziği dinleyerek, daha çok dinleyerek yaptım. Eğer benim yazdığım melodileri dinlerseniz, benim müziğimle bu taş plaklardaki müzik arasında çok doğrudan bağlantılar bulursunuz.

Her zaman barıştan söz ettiniz, barışı savundunuz ve müziğin barış yolunda bir araç olabileceğini söylediniz…

Kesinlikle. Müzik bize insan olmanın ne olduğunu hatırlatır. İnsan olarak belli şeylere ortak tepkiler veririz, örneğin çocuklarımıza duyduğumuz sevgi etnik bir duygu değildir, insani bir duygudur. Müzikle ilgili hissimiz de böyledir, ortaktır. Aslında bana işin bu kısmı hep çok ilginç gelmiştir; neden müziğe böyle tepki veririz? Neden müzik duyunca bazı duygular hissederiz? Havadaki ses dalgalarını duyunca nasıl oluyor da mutluluk, hüzün gibi duygular hissediyoruz? Biri bir müzik duyduğunda belli bir his oluşuyor onda, belli bir tepki veriyor ancak onun, diyelim ki tarihi düşmanı da o müziği duyduğunda aynı tepkiyi veriyor, aynı şeyi hissediyor. Bu da bana, müziğin barış yolunda, paylaşmak yolunda iyi bir başlangıç olduğunu düşündürtüyor tabii. Bu, asgari müşterek işte. Ben de müzisyen olduğum için bu açıdan da mutluyum çünkü insanları bir araya getiriyor müzik. Bize neleri paylaştığımızı, ortak değerlerimizi hatırlatıyor.

‘İLİŞKİLER AÇISINDAN İKİ GEREKLİ ŞEY VAR: ÖZÜR DİLEMEK VE AFFETMEK’

Siz besteleri Türkiye’de milyonlar tarafından dinlenmiş ve çok sevilmiş bir müzisyensiniz. Böyle bakınca, mesela sizin eserlerinizin ya da başka müzisyenlerin yaptıklarının Türk-Ermeni barışı için bir araç olma ihtimalini düşündünüz mü hiç?

Ben çok iyimser biriyim. Bu bazılarına aptalca gelebilir ama öyleyim. Her güne uyandığımda mutlu olmak için çabalarım. Bazen hayat size o gün hayatınızın pek güzel geçmeyeceğini söyler ancak benim amacım güzellik, mutluluktur. Kendi müziğime çok bir anlam yüklemek istemiyorum, sözünü ettiğiniz bağlamda bir işlevi var mı yok mu onu da bilmiyorum. Tek bildiğim müzik gibi paylaşılan şeylerin, örneğin spor da böyle bir şey, bir değişiklik yaratabileceği. Bakın ben defalarca Türkiye’ye geldim, Ermeni olduğum adımdan da soyadımdan da belli. On binlerce insana çaldım ve hep çok güzel karşılandım. Sebebi müziktir, şarkılardır. Umarım bu paylaşmalar devam eder. Bakın, çoğumuz tarihi biliyoruz, farklılıklarımızı biliyoruz ve şunu anlamamız lazım. Yalnızca Ermeniler ve Türkler konusunda değil, tüm insanlık için, evlilikte de, arkadaşlıkta da, tüm ilişkiler açısından iki gerekli şey vardır: özür dilemek ve affetmek. Bu iki şeyi başarabilirsek dünyadaki tüm sorunları çözebiliriz. Sanırım müzik bu iki önemli şey için de bir köprü oluşturabilir.

Bana hep çok ilginç gelmiştir; zevkleri, kültürleri, müzikleri, dansları, yemekleri, sofraları birbirine en çok benzeyen halklar bazen birbirine en düşman halklardır ne yazık ki. Bir de hep, etnik grupların değil, coğrafyanın müziği ya da yemeği olduğuna inanmışımdır. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Çok doğru bir şey söylediniz, özellikle coğrafya anahtar sözcük bence. Çocukluğumdan beri, “Bu şarkı kimin?” sorusuyla hep uğraşmışımdır. Türk mü yazdı, Ermeni mi yazdı? Bu saçma tartışmadan sıkıldım. Bana göre melodiyi coğrafi olarak konumlamak daha doğru. Yüzyıllarca aynı topraklarda yaşamışız, belli müzikler, makamlar, usuller, dünyanın belli bölgelerinden gelirler. Size yine kendi ailemden bir örnek vereyim. Annemin ebeveynlerinin doğduğu köy, Harput’taki Şeyhhacı köyü. Şeyhhacı’nın iki mahallesi vardı, yukarı Şeyhhacı’da Türkler, aşağı Şeyhhacı’da Ermeniler yaşardı. O köyü görmeye gittim, görülecek pek bir şey de kalmamıştı gerçi. Bu köyden çıkan müzik, ezgiler “aşağı Şeyhhacı’dan” yahut “yukarı Şeyhhacı’dan”; Türklerden veya Ermenilerden diye bilinmez, zaten çoğu zaman da bu ayrımı yapamazsın. O müzik Şeyhhacı’nın müziğidir. Yemek de böyledir, giydikleri şeyler de… Bana ilginç ve güzel gelen budur.

Peki, albüme dönerek bitirelim söyleşimizi. Projenin devamı gelecek mi?

Konuşulmuş, kesin bir şey yok. Hep birlikte göreceğiz. Burada, arkamda gördüğün gibi binlerce taş plak var arşivimde. Eğer proje başarılı olursa ve ikinci bir aşamaya geçilirse seve seve katkıda bulunurum. Bu arada albüm daha çok yeni biliyorsunuz. Kalan gerçekten harika bir iş çıkarmış, baskısı, kalitesi dünya standardında. Gerçekten bir kez daha gurur duydum ve bu projede olduğum için mutlu oldum.

Müzik, barış getirebilir yeter ki özrü ve affı bilelim yazısı ilk önce SEVİ - HAYATTAN Bİ'HABER üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.sevigames.com/muzik-baris-getirebilir-yeter-ki-ozru-ve-affi-bilelim/feed/ 0
Yetişkin DEHB’niz Olduğunu Öğrenmek Keder, Rahatlama ve Diğer Duyguları Getirebilir https://www.sevigames.com/yetiskin-dehbniz-oldugunu-ogrenmek-keder-rahatlama-ve-diger-duygulari-getirebilir/ https://www.sevigames.com/yetiskin-dehbniz-oldugunu-ogrenmek-keder-rahatlama-ve-diger-duygulari-getirebilir/#respond Thu, 08 Apr 2021 09:37:01 +0000 https://www.sevigames.com/yetiskin-dehbniz-oldugunu-ogrenmek-keder-rahatlama-ve-diger-duygulari-getirebilir/ Noor Pannu buna inanamadı. Onu Psikiyatrist ona yeni teşhis konmuştu. Dehb. Ama ona güvenmİyordu. Hastalığı olan insanların kavgaya karışmak ve kanunla sorun çıkarmak gibi şeyler yaptığını okumuştu. “Bunu kabul etmem uzun zaman aldı,” diyor. “Gerçekten çok karışıktı.” Pannu, fikir ve coşku dolu 30 yaşında yüksek enerjili bir çocuk. Winnipeg, Kanada’daki bir e-ticaret şirketi için dijital stratejiye liderlik ediyor. Birçok terfisi ve iş arkadaşlarıyla iyi ilişkileri oldu. Yine de üretken kalmak, odaklanmak ve yönetmekte zorlanıyor. Anksiyete son tarihler hakkında. Yıllarca bu belirtilerden ve bazı rahatsız edici hafıza hatalarından sonra, 29 yaşında yardım almaya karar verdi. “Aile

Yetişkin DEHB’niz Olduğunu Öğrenmek Keder, Rahatlama ve Diğer Duyguları Getirebilir yazısı ilk önce SEVİ - HAYATTAN Bİ'HABER üzerinde ortaya çıktı.

]]>

Noor Pannu buna inanamadı. Onu Psikiyatrist ona yeni teşhis konmuştu. Dehb. Ama ona güvenmİyordu. Hastalığı olan insanların kavgaya karışmak ve kanunla sorun çıkarmak gibi şeyler yaptığını okumuştu.

“Bunu kabul etmem uzun zaman aldı,” diyor. “Gerçekten çok karışıktı.”



Pannu, fikir ve coşku dolu 30 yaşında yüksek enerjili bir çocuk. Winnipeg, Kanada’daki bir e-ticaret şirketi için dijital stratejiye liderlik ediyor. Birçok terfisi ve iş arkadaşlarıyla iyi ilişkileri oldu. Yine de üretken kalmak, odaklanmak ve yönetmekte zorlanıyor. Anksiyete son tarihler hakkında. Yıllarca bu belirtilerden ve bazı rahatsız edici hafıza hatalarından sonra, 29 yaşında yardım almaya karar verdi.

“Aile doktoruma gittim ve ona dedim ki, ‘Sanırım deliriyorum. Bende ciddi bir sorun var.” Onu psikiyatrla yönlendirdi. Dehb.

“Bunu kabullenmek ve almaya başlamak neredeyse 6 ayımı aldı. Ilaç“, diyor. her ikisinin de etrafındaki lekelerden korkuyordu. ruh sağlığı sorunlar ve DEHB. “İnsanların bakış açısı şöyle: ‘DEHB’li insanlar üretken değil. Çalışmak için iyi değiller. İyi teslimat yapmıyorlar. Güvenilmezler.’ Ve bunlar diğer insanlar hakkında söylenecek gerçekten kötü şeyler.”

Pannu’nun hissettiği inançsızlık ve inkar, bir yetişkin olarak DEHB’ye sahip olduğunuzu öğrendikten sonra hissedebileceğiniz büyük duygulardan sadece birkaçıdır. İlk olarak, hayatınız boyunca uğraştığınız bir durumun teşhisini almanın tüm duyguları vardır. Hissedebilirsiniz. Keder, rahatlama veya her ikisi de. Daha sonra, DEHB’li insanların genellikle duyguları diğer insanlardan daha güçlü hissettikleri gerçeği vardır.

“DEHB Beyin Duyguları büyütülmüş bir şekilde deneyimler,” diyor Colorado Springs, CO’da LearningRx’te bilişsel psikolog ve Gibson Bilişsel Araştırma Enstitüsü’nde araştırma başkan yardımcısı olan Amy Moore. “Her duygu daha büyük, daha büyük ve büyütülmüştür. Bu keder kesinlikle bunaltıcı olabilir. Ve bu rahatlama neredeyse bir coşku hissi olabilir.”


Şartlara Geliyor

Bir DEHB destek grubu Pannu’nun teşhisini yavaş yavaş kabul etmesine yardımcı oldu. Benzer semptomları olan insanlarla tanıştı, onlara sorular sordu ve deneyimlerini paylaştı. “Onlar olmasaydı, ilaçlarıma başlamamış olabilirim ve muhtemelen şimdi bile kafam karışırdı” diyor.

Uyarıcı ilaçlar almaya başladığında, zihninin tüm potansiyeline dokunmaya başladığını hissetti. Şimdi iş alanında yüksek lisans yapmayı planlıyor. GMAT işletme okulu giriş sınavına çalışıyor ve yüksek bir puan hedefliyor.

Geleceğe dair büyük umutlarına rağmen Pannu, DEHB olduğunu daha önce öğrenmediği için hayal kırıklığına uğradı. Hindistan’da büyüdü, burada bozukluk hakkında farkındalık eksikliğinin yanı sıra kadınlarınkiyle ilgili damgalama olduğunu söylüyor. ruh sağlığı‘nin, daha önce teşhis konu almasını engelledi.

“Keşke bu tanıyı daha önce bilseydim. Akademisyenlerimde çok daha iyi performans gösterir ve çok daha fazlasını başarırdım.” diyor. “Hayatımda yapabileceğim çok şey varmış gibi hissediyorum.”

Keder, geç saatlerde DEHB olduğunuzu öğrendiğinizde hissedebileceğiniz ana duygulardan biridir. Gençler ya da yetişkinlik, psikolog Moore diyor.

“Eğer bilseydin, hayatının çok daha kolay olabileceğinin farkına varsaydın yas tutuyordun. Tüm bu zaman boyunca sahip olabileceğin can kaybının yasını tutuyorsun. Ve kendiniz için hayal ettiğiniz ideal yetişkinliği kaybetmenin yasını tutuyorsunuz,” diyor.

Bazı insanlar üzüntü ile birlikte öfke hissederler: “Kimsenin tanımadığı öfke [your ADHD] ya da daha önce kimsenin bu konuda bir şey yapmadığını ve bir açıklama yapmadan veya yardım almadan bu kadar uzun süre acı çektiğinizi.”

Pannu neredeyse 30’una kadar ihtiyacı olan yardımı bulamadı. Ama şimdi teşhisini kabul ettiğine göre, kendini daha iyi anlıyor. Ve kim olduğu konusunda sağlıklı bir espri anlayışı var.

“Her zaman tuhaf olduğumu düşünmüştüm. Ne tür bir gariplik olduğunu bilmiyordum,” diye gülüyor. “Ama şimdi biliyorum.”


Gerçeği Öğrenmek Rahatladı

Melissa Carroll’ın doktoru geçen yıl ona DEHB teşhisi koyduğunda Nashville’deki 34 yaşındaki kredi analisti haberi öğrendiği için minnettardı. Yıllarca görevleri bitirmek, eğitimini ilerletmek ve çeşitli bir arada tutmak için mücadele ettikten sonra Ilişki, teşhisle barışık hissetti.



“Biraz her yerdeyim ve herkes buna ayak uyduramıyor,” diyor Carroll, başkalarının onunla sohbet etmesinin nasıl olabileceğini anlatıyor. Fikirlerinin kafasında mantıklı olduğunu söylüyor, “ancak bu konuşmayı yapmaya veya profesyonel bir ortamda mantıklı hale getirmeye çalışmak bazen zordur.” Ayrıca takiple de mücadele ettiğini söylüyor. “Bir sonraki aşamaya geçecek kadar uzun süre bir yöne yeterince sürülür olmak zordur.”

Tedavi bunu değiştirdi. Uyarıcı ilaçlar almaya başladı, bu da onu geliştirdi. DEHB belirtileri. Aynı zamanda onu rahatlattı. şiddetli depresyon‘ nin kısmen onlarca yıldan kaynaklandığına inandığı tedavi edilmemiş DEHB. Çok istikrarlı bir ev hayatı olmadan zor bir çocukluk geçirmişti. Yetişkinler, Carroll’un sadece “rol yapması” olarak semptomlarını görmezden geldi.

“Hayata o kadar adapte oluyorsunuz ki tekerleklerinizi döndürmeye alışılırsınız, ama bir noktada tekerleklerinizi döndürdünüzde yanıp kül olursunuz ve vazgeçersiniz.” diyor.

İlaç ve Terapi Carroll’ın çekiş almasına yardım etti. Her şey şeyle başladı. DEHB tanısı Bu ona hayatın daha iyi olabileceğine dair umut verdi.

Sahip olduğunuzu öğrendiğinizde biraz rahat hissetmek yaygındır. yetişkin DEHBBilişsel psikolog Moore diyor. “Bu ilk rahatlama hissi, sonunda açıklarınız için bu açıklamaya sahip olmanızdan kaynaklanıyor. Okulda ve ilişkilerde mücadele olmanın bir nedeni. Zaman yönetimi ve organizasyonuyla neden mücadele ettiğinizin gerçek bir adı olması rahatlatıcı.”

Teşhisi konduktan sonra Carroll daha iyi organize olmak için adımlar attı. “Listelere ihtiyacım varsa veya hangi odaları temizlemem gerektiğini veya hangi düzende bir şeyler yapmam gerektiğini hatırlatmak için bir uygulamaya ihtiyacım varsa, bunu yapmam sorun değil,” diyor.

Tanıdığı herkese DEHB olduğunu söyledi. Pek çoğu şaşırmadı. “Havaya uçtum. Bazı insanlar için bu kadar açık olduğunu fark etmemiştim — çünkü benim için değildi.” diyor. “‘Bunu kendimle ilgili öğrendim ve mantıklı’ diyebildiğim için heyecanlıydım. Sanırım kaçırdığım şeyin anahtarı bu.”


Duygusal Bir ‘Savaş Römorkörü’

Moore, Carroll’ın heyecanıyla bağlantı kurabilir. 20 yaşında DEHB olduğunu öğrenince aynı şeyi hissetti.

“O kadar heyecanlıydım ki, bana neler olduğuna dair bir isim vardı ve dünyadaki herkesin bilmesini istedim.” diyor. “Çatılardan söyledim.”



Moore, 80’lerin sonunda üniversite sırasında DEHB olduğunu öğrendi. Bu yüzden dikkatsiz DEHB’li bir kız için, çatlaklardan düşenlerden biriydim.”

Çocukken, ailesi ona son derece yapılandırılmış bir ev hayatı verdi. Üniversiteye gittikten sonra, düzenli kalmak ve zamanını yönetmek için mücadele etti. Ancak bir çocuk gelişimi uzmanı olan annesi, DEHB tanısı almaya başladıkları dönemde çocuklarla çalıştı. Kendi kızındaki işaretleri tanıyınca Moore’u bu konuda bir doktora görünmeye çağırdı.

Moore hastalığı olduğunu öğrendikten sonra uyarıcı ilaçlara devam etti ve üniversite, yüksek lisans ve doktora programına yelken açtı.

“Rahatlamış hissettiğim kadar yas tutmadım,” diyor. “Bunun nedeni 80’lerde bunun yaygın bir tanı olmaması olabilir. Belki 20 yıl sonra aynı durumu yaşıyor olsaydım, bir şeyler yapıp yapmadıklarını bilirdim.”

Moore, daha sonra teşhis alan birçok insanın keder ve rahatlama arasında bir “çekişme” yaşadığını görür.


Büyük Duyguları Yönetmek

İlaç ve bilişsel davranışçı gibi tedaviler Terapi DEHB’li birçok yetişkinin hayatlarının ve duygularının sorumluluğunu almasına yardımcı olmak. Moore, bu büyük duyguların temel nedenini anlamanın da önemli olduğunu söylüyor. DEHB, yönetici işlevleri adı verilen düşünme becerilerini etkiler. Bunlar arasında organizasyon becerileri, çalışma belleği, odaklanma ve duygularınızı kontrol etme yeteneği bulunur. Bilişsel eğitim adı verilen bir tedavi veya beyin eğitimiMoore, bu becerileri artırabileceğini söylüyor.

“Bilişsel eğitim, bu becerileri doğrudan hedef alan yoğun tekrarlayan zihinsel görevlere katılımdır. Bunları güçlendirdikten sonra, duygusal düzenlemenin faydalarını elde edersiniz, çünkü bu bir yürütme işlevi beceri de.”


Ayrıca hayatınızdaki sınırları belirlemenize de yardımcı olabileceğini söylüyor. Örneğin bir ofiste çalışıyorsanız, odaklanmak için ekstra sessizliğe ihtiyacınız olduğunda kapınıza veya kabininize rahatsız etmeyin işareti yapıştırabilirsiniz. Ya da patronunuzla DEHB’niz hakkında samimi bir konuşma yapabilir ve sizi ofisin daha az meşgul bir bölümüne taşımalarını isteyebilirsiniz, böylece mümkün olduğunca üretken olabilirsiniz.

DEHB’li diğer insanlarla tanışmak da büyük bir pick-me-up olabilir. Moore, “Destek gruplarında inanılmaz bir şey oluyor” diyor. “Sadece tek başına bir şey yaşamadığınız fikrinin güçlü bir terapötik yönü vardır.”

Yeni tanı konduysa yetişkin DEHB, bu konuda yakın aileniz ve arkadaşlarınızla konuşmayı düşünün. Moore, “Sevdiklerinizi eğitirseniz ve tepkilerinize bakıp ‘Hey, bunun nedeni DEHB’leri olduğu için mi bana bu şekilde cevap verdiklerini?’ diyebilirlerse, size biraz daha zarafet gösterebilirler” diyor.



Kaynak

Kaynak:

Amy Moore, Doktora, bilişsel psikolog, LearningRx, Colorado Springs, CO; Gibson Bilişsel Araştırma Enstitüsü Araştırma Başkan Yardımcısı.

Noor Pannu, dijital strateji lideri, Winnipeg, Kanada.

Melissa Carroll, kredi analisti, Nashville.


Amerikan Psikiyatri Dergisi: “Duygusal düzensizlik ve Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu.”

Anlaşıldı: “Yürütme İşlevi Nedir?”

Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu (CHADD) Olan Çocuklar ve Yetişkinler: “Yönetici fonksiyon becerileri.”



© 2021 WebMD, LLC. Tüm hakları saklıdır.





Kaynak

#Yetişkin #DEHBniz #Olduğunu #Öğrenmek #Keder #Rahatlama #Diğer #Duyguları #Getirebilir

Yetişkin DEHB’niz Olduğunu Öğrenmek Keder, Rahatlama ve Diğer Duyguları Getirebilir yazısı ilk önce SEVİ - HAYATTAN Bİ'HABER üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.sevigames.com/yetiskin-dehbniz-oldugunu-ogrenmek-keder-rahatlama-ve-diger-duygulari-getirebilir/feed/ 0