DUVAR – ABD Merkez Bankası’nın (Fed)Fed’in gelecek dönem para politikalarına ilişkin belirsizlikler varlık fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ediyor.

Banka, geçen hafta politika faizini sabit bırakmasına karşın faiz artışlarına devam edebileceği yönlendirmesinde bulunurken, Fed’in yıl sonu politika faizi projeksiyonunu yüzde 5,6 olarak belirlemesi, yıl sonuna kadar iki faiz artışı olabileceği ihtimalini fiyatlamalara dahil etti.

Öte yandan, dün açıklanan verilerde ABD’nin konut piyasasının hala oldukça sıcak olması dikkati çekerken, ülkede konut başlangıçları, mayısta yüzde 21,7 artışla 1 milyon 631 bine, inşaat izinleri de aylık bazda yüzde 5,2 artışla 1 milyon 491 bine çıktı.

Analistler, ABD’de ekonomik aktivitenin sıcak kalmaya devam etmesiyle piyasalarda tedirginliğin arttığını belirterek, bugün ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalardan alınacak sinyallerin yatırımcı kararlarında etkili olmasının beklendiğini kaydetti.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek ay politika faizini yüzde 77 ihtimalle 25 baz puan artıracağının öngörüldüğünü ifade eden analistler, Powell’ın açıklamalarıyla birlikte beklentilerde de değişiklik olabileceğini söyledi.

Söz konusu verilerin ardından dün altının ons fiyatı yüzde 0,7 değer kaybederek 1.937 dolara inerken, bakırın libresi yüzde 0,4 artışla 3,88 dolara çıktı.

Dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,47, Nasdaq endeksi yüzde 0,16 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,72 geriledi. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de satış ağırlıklı bir seyirle başladı.

Avrupa’daki satış ağırlıklı seyir dün de devam ederken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinin “şahin” tonlarını koruması risk algısını güçlendirmeye devam ediyor.

Öte yandan, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) yarın politika faizini 25 baz puan artırmasına kesin gözüyle bakılırken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Banka’nın yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puandan fazla faiz artışına gidebileceği öngörülüyor.

Dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,25, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,55, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,27 ve İtalya’da MIB 30 endeksi 0,64 geriledi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise yükselişle başladı.

Asya’da pay piyasaları karışık bir seyir izlerken, Çin’in ekonomiyi desteklemek adına atacağı adımlar yatırımcıların odağında olmayı sürdürüyor.

Analistler, Çin’de kredi ve politika faizlerinde gerçekleştirilen indirimlerin maliye politikalarıyla desteklenip desteklenmeyeceği sorusunun öne çıktığını aktararak, konuya ilişkin haber akışının yakından takip edildiğini bildirdi.

Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 artarken, Hong Kong Hang Seng endeksi yüzde 1,9, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,8 geriledi.

Yurt içinde dün satış ağırlıklı seyreden Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışın yüzde 0,34 altında 5.251,61 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,2 azalışla 23,5711’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 23,5770 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi, yurt dışında ise Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.200 ve 5.150 seviyelerinin destek, 5.300 ve 5.400 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti. (EKONOMİ SERVİSİ)

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek yüzde 5-5,25 aralığında sabit tuttu.

Fed’den yapılan açıklamada, faiz oranının sabit tutulması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi.

Açıklamada, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 oranında enflasyon hedeflediği belirtilerek, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 5-5,25 aralığında tutulmasına karar verildiği aktarıldı.

Böylece Fed, politika faizini 15 ay sonra ilk kez sabit tuttu.

Yüksek enflasyon karşısında Mart 2022’den bu yana 10 faiz artırımına gidilmişti

ABD’de yüksek enflasyon karşısında geçen yıl varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, Mart 2022’de 25 baz puan artışla 2018’den itibaren ilk kez faiz artırımına gitme kararı almıştı.

Fed, geçen yıl mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından itibaren en hızlı faiz artışını gerçekleştirmesinin ardından haziran toplantısında 75 baz puanla 1994’ten itibaren en güçlü faiz artırımına gitmiş, temmuz, eylül ve kasım toplantılarında da politika faizini aynı oranda artırmıştı.

Geçen yıl art arda 4 toplantısında 75 baz puanlık faiz artırımına giden Fed, geçen yılın son toplantısında 50 baz puanlık artışa giderek faiz artış hızını yavaşlatmaya başlamıştı. Banka, 2023’ün ilk toplantısında 25 baz puanlık artışla faiz artış hızını yavaşlatmaya devam etmişti.

Fed, mart ve mayıs toplantılarında da faiz oranını yine 25’er baz puan yükselterek 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5-5,25 aralığına çıkarmıştı. Mayıs toplantısında, geçen yılın mart ayından bu yana 10’uncu faiz artırımını gerçekleştiren Banka, faiz oranını toplamda 500 baz puan yükseltti.

ABD’de enflasyon, geçen yıl haziranda yıllık bazda yüzde 9 ile 1981’den itibaren en yüksek seviyeyi görmesinin ardından son olarak mayısta yüzde 4 olarak kaydedilmişti.

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, neredeyse tüm Fed yetkililerinin, enflasyonu zamanla yüzde 2’ye düşürmek için bu yıl bazı ek faiz artışlarının uygun olacağını düşündüğünü ifade etti.

Powell, Fed’in politika faizini yüzde 5-5,25 aralığında sabit tutmasının ardından basın toplantısı düzenledi. Enflasyonu yüzde 2 hedefine geri çekme konusundaki kararlılıklarını sürdürdüklerini vurgulayan Powell, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) geçen yılın başından bu yana para politikasının duruşunu önemli ölçüde sıkılaştırdığını anımsattı.

Powell, politika faizini 5 puan artırdıklarını ve varlıkları hızlı bir şekilde azaltmaya devam ettiğini belirterek, “Çok mesafe katettik ve sıkılaşmamızın tam etkileri henüz hissedilmedi.” dedi.

Sıkılaşma politikasında ne kadar yol katedildiği, para politikasının ekonomiyi etkilemesindeki gecikmeler ve kredi sıkılaştırmasından kaynaklanan potansiyel ters rüzgarlar ışığında bugün politika faizini değiştirmeme kararı aldıklarını aktaran Powell, “Neredeyse tüm Fed yetkilileri, enflasyonu zamanla yüzde 2’ye düşürmek için bu yıl bazı ek faiz artışlarının uygun olacağını düşünüyor.” diye konuştu.

TIKLAYIN | Fed faiz kararını açıkladı

“Enflasyonist baskılar yüksek seyretmeye devam ediyor”

Powell, ABD ekonomisinin geçen yıl önemli ölçüde yavaşladığını ve son göstergelerin ekonomik aktivitenin ılımlı bir hızda büyümeye devam ettiğini gösterdiğini belirterek, tüketici harcamalarındaki artış bu yıl hız kazanmış olsa da konut sektöründeki faaliyetin büyük ölçüde yüksek mortgage (konut kredisi) oranları nedeniyle zayıf kalmaya devam ettiğini anlattı.

İş gücü piyasasının ise “çok sıkı” olmaya devam ettiğine işaret eden Powell, işsizlik oranının mayısta arttığını ancak düşük kalmayı sürdürdüğünü kaydetti. Powell, iş gücü piyasasında arz ve talebin daha iyi bir dengeye geldiğine dair bazı işaretler olduğuna dikkati çekti.

Enflasyonun uzun vadeli yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde kalmaya devam ettiğini belirten Powell, enflasyonun geçen yılın ortasından bu yana bir miktar gevşediğini, bunun yanı sıra enflasyonist baskılarının yüksek seyretmeye devam ettiğini ve enflasyonu tekrar yüzde 2’ye indirme sürecinde kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğunu dile getirdi.

“Temmuz toplantısı hakkında karar vermedik”

Powell, politika sıkılaşmasının talep üzerindeki etkilerinin başta konut ve yatırım olmak üzere ekonominin faize en duyarlı sektörlerinde görüldüğüne işaret ederek, “Ancak parasal sıkılaşmanın özellikle enflasyon üzerindeki etkilerinin tam olarak kendini göstermesi zaman alacaktır.” dedi.

Ekonominin hane halkı ve işletmeler için daha sıkı kredi koşullarından kaynaklanan ters rüzgarlarla karşı karşıya olduğunu belirten Powell, bu etkilerin boyutunun belirsizliğini koruduğunu dile getirdi.

Powell, gelen verilerin bütünü ve bunların ekonomik faaliyet ile enflasyon görünümü üzerindeki etkilerine göre kararlarını toplantıdan toplantıya almaya devam edeceklerini ifade etti.

Bugün alınan kararın sadece bu toplantıyla ilgili olduğunu vurgulayan Powell, “Temmuz toplantısı hakkında karar vermedik.” diye konuştu.

Powell, bu toplantıda faiz oranlarını sabit tutma kararlarını ise “pas geçme” olarak nitelendirmekten kaçındı.

Faiz indirimi bu yıl uygun olmaz mesajı

Enflasyon önemli ölçüde düşene kadar bir faiz indirimi öngörmediğini de belirten Powell, “Enflasyonun gerçekten önemli ölçüde düştüğü bir zamanda faiz indirimi yapmak uygun olacaktır. Ve yine, birkaç yıldan bahsediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Powell, “Herkesin görebileceği gibi komitedeki tek bir kişi bile bu yıl bir faiz indirimi öngörmedi ve bunun uygun olacağını da düşünmüyorum.” dedi. (AA)

ABD’de enflasyonun yavaşladığını ve işgücü piyasasının hafifçe soğuduğunu gösteren son verilerin ışığında, Fed’in bugünkü politika toplantısından sonra faiz oranlarını yükseltmemesi bekleniyor.

CME FedWatch Tool’a göre, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) sona eren iki günlük toplantısından sonra faiz artırımını atlama olasılığı yüzde 93.1’e kadar yükseldi.

Ancak bu, Fed’in yaz aylarında enflasyonu sınırlamak için oranları tekrar yükseltmeyeceği anlamına gelmiyor.

Fed, ülkede on yıllardır görülen en kötü enflasyonu dizginlemek amacıyla Mart 2022’den bu yana faiz oranlarını art arda 10 kez artırarak hedeflenen yüzde 5 – yüzde 5,25 aralığına yükseltti.

ABD Başekonomisti Blerina Uruci, “Fed Başkanı Jerome Powell ve Fed liderliği son açıklamalarda kulağa görece güvercin geldi ve bunu Haziran’da bir atlamaya işaret ederken, başka bir faiz artırımına kapıyı açık bırakmak olarak yorumluyorum” diye yazdı.

VERİLER NE DİYOR?

ABD’de veri tarafında karışık sinyaller mevcut. Son haftalarda birkaç Fed yetkilisi verilere bakarak, merkez bankasının para politikası sıkılaştırmasının ve son olayların genel ekonomik aktiviteyi nasıl etkilediğini belirlemek için bir değerlendirme dönemi olması gerektiğini söyledi. Piyasalar, faiz artırımlarının durdurulması çağrılarına kulak verdi.

En son TÜFE raporu, Mayıs ayında hem gıda hem de enerji fiyatlarındaki yavaşlamanın etkisiyle fiyat artışının yıldan yıla yüzde 4’e yavaşladığını gösterdi. Bu veri beklentilerle aşağı yukarı aynıydı. Ancak daha değişken gıda ve enerji segmentlerini hariç tutan bir ölçüt olan çekirdek TÜFE Mayıs’ta, yıllık bazda bir önceki aydaki yüzde 5,5’ten yüzde 5,3’e gerileyerek beklenen düşüşü göstermedi.

Öte yandan Mayıs ayında 339.000 iş ekleyen işgücü piyasası da oldukça güçlü durumda. Buna karşın işsizlik ayda yüzde 0,3 puan artarak yüzde 3,7’ye yükseldi ve ücret artışı hafif düşüşler gösterdi.

KPMG’nin baş ekonomisti Diane Swonk enflasyondaki son düşüşlerin, özellikle artışların hala devam ettiği düşünüldüğünde, gelecekteki faiz artışlarını caydırmak için yeterli olmadığı konusunda uyarıda bulundu. Swonk, “Oran, Fed’in yıllık hedefi olan yüzde 2’nin iki katı. Bu gidişat ve çekirdek enflasyonun devam etmesi, Fed’e faiz artırım döngüsünü durdurması için hareket alanı sağladı, ancak bu döngüyü sona erdirmedi” dedi.

CME FedWatch Tool’a göre, Temmuz ayında başka bir çeyrek puanlık faiz artırımı olasılığı ise şimdi yüzde 63,1.

Fed Başkanı Jerome Powell, merkez bankasının faiz oranı hamleleriyle ilgili kararları “toplantı toplantı” esasına göre alacağını söyledi .

Geçen ay Fed, gösterge faiz oranını 2007’den bu yana en yüksek olan yüzde 5-5.25 hedef aralığına yükseltti. Yetkililerin şimdiye kadarki 10 faiz artışının enflasyonu soğutmak için zamanında yeterli olup olmayacağına veya şimdi daha fazla eyleme ihtiyaç olup olmadığına karar vermesi gerekecek.

Wilmington Trust’ın baş ekonomisti Luke Tilley bir röportajda “Enflasyon istedikleri kadar düşük değil, ancak doğru yönde ilerliyor” dedi.

Fed faiz kararını yarın Türkiye saatiyle 21:00’de açıklayacak.

MAYIS’TA ENFLASYON SOĞUDU

ABD’de tüketici fiyatları enflasyonu, enerji fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle Mayıs 2023’te yüzde 4,0 ile Mart 2021’den bu yana en düşük seviyeye geriledi ve yüzde 4,1’lik piyasa beklentilerinin biraz altında kaldı.

Ek olarak, gıda ve enerji gibi değişken kalemleri hariç tutan çekirdek oran, Kasım 2021’den bu yana en düşük seviye olan yüzde 5,3’e geriledi ve bu da Fed’in mevcut parasal sıkılaştırma döngüsünü durdurmayı düşünmesi argümanını destekliyor.

Enerji maliyeti yüzde 11,7 (Nisan’daki yüzde -5,1’e kıyasla) düşerken, gıda enflasyonu yüzde 6,7’ye (Nisan’daki yüzde 7,7’ye kıyasla) geriledi.

Aylık bazda tüketici fiyatları Nisan’da yüzde 0,4 arttıktan sonra Mayıs’ta yüzde 0,1 arttı.

SON TOPLANTIDA NE OLDU?

Fed yetkilileri, Mayıs ayındaki FOMC toplantısının tutanaklarına göre, gelecekte daha fazla politika sıkılaştırmanın ne kadar uygun olabileceğine dair belirsizliğini dile getirdi ve birçoğu opsiyonelliği koruma ihtiyacına odaklandı.

Birkaç katılımcı, ekonominin mevcut görünümlerine uygun olarak gelişmesi durumunda, daha fazla politika sıkılaştırmasının gerekli olmayabileceğini belirtti.

Bununla birlikte, diğer katılımcılar, enflasyonun yüzde 2’ye geri döndürülmesindeki ilerlemenin kabul edilemeyecek kadar yavaş olmaya devam etmesi durumunda ek politika sıkılaştırmasının muhtemelen garanti altına alınacağı yorumunu yaptı.

Üyeler, para politikasının uygun duruşunu değerlendirirken, ekonomik görünüm için gelen bilgilerin etkilerini izlemeye devam edecekleri ve uygun şekilde ayarlamaya hazır olacakları konusunda anlaştılar.

Fed, Mayıs ayı toplantısında federal fon oranını 25 baz puan artırarak yüzde 5-yüzde 5,25 aralığına çıkardı

S&P 500 ve Nasdaq, tüketici fiyatlarının Mayıs ayında ılımlı bir şekilde arttığını gösteren verilerin ardından bir yılın en yüksek seviyelerine ulaştı.

Dow Jones açılışta 44.75 puan veya yüzde 0.13 artışla 34.111.08’e yükseldi. S&P 500 13.68 puan veya yüzde 0.32 artışla 4.352.61’de açılırken, Nasdaq 104.60 puan veya yüzde 0.78 artışla 13.566.53’e çıktı.

Dün S&P 500 yüzde 0,93, Nasdaq yüzde 1,53 ve Dow Jones yüzde 0,56 yükselmişti.

Yatırımcılar, Fed’in iki günlük toplantısı Çarşamba günü sona erdiğinde faiz oranlarını sabit tutmasını bekliyor. Ancak Avustralya Merkez Bankası ve Kanada Merkez Bankası’nın geçen hafta yaptığı sürpriz oran artışları, merkez bankalarının sıkılaştırma döngülerini uzatma olasılığını artırdı.

CME FedWatch aracına göre para piyasaları, Fed’in faiz oranlarını sabit tutma ihtimalini yüzde 73,6 ve 25 baz puanlık faiz artırımı ihtimalini yüzde 26,4 olarak fiyatlıyor.

ABD dolar endeksi, gün için yüzde 0,2 düşüşle 103.310 seviyesinde bulunuyor.

Euro yüzde 0.2 artışla 1.0775 dolardan işlem görüyor. Avrupa Merkez Bankası’nın Perşembe günü faiz oranlarını 25 baz puan artırması bekleniyor.

Japonya Merkez Bankası faiz kararını Cuma günü açıklayacak ve aşırı gevşek politikasını sürdürmesi bekleniyor. Verilere göre, Japonya’nın toptan enflasyonu Mayıs ayında art arda beşinci ayda yavaşladı.

ENFLASYON VERİLERİ KRİTİK OLACAK

Geçen ay Fed, gösterge faiz oranını 2007’den bu yana en yüksek olan yüzde 5-5.25 hedef aralığına yükseltti.

Yetkililerin şimdiye kadarki 10 faiz artışının enflasyonu soğutmak için zamanında yeterli olup olmayacağına veya şimdi daha fazla eyleme ihtiyaç olup olmadığına karar vermesi gerekecek. Önemli bir veri noktası olarak Mayıs ayı tüketici fiyat endeksi  Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) yarın iki günlük toplantılara başladığı saatlerde gelecek.

Haftanın son günü Euro bölgesinde enflasyon rakamları belli olacak.

BEKLE VE GÖR MODU AÇIK

Cenevre merkezli bağımsız İsviçre bankacılık grubu Lombard Odier’in baş ekonomisti Samy Chaar, piyasaların “bekle ve gör modunda” olduğunu belirterek, “Enflasyon Avrupa’da gerçekten doğru yönde ilerliyor ve herkes bunun yarın ABD’de de teyit edileceğini umuyor” dedi.

Chaar’a göre “Enflasyonda büyük bir olumsuz sürpriz olursa ve enflasyon beklenenden çok daha yüksek gelirse, bu durum merkez bankalarını ve Fed’i ‘duraklatma’ stratejisinde zorlayacak”.

Yeni haftada piyasaları oldukça yoğun bir ekonomi gündemi bekliyor. Yurt içinde yeni ekonomi yönetimin yol haritası ile ilgili atacağı adımlar, piyasaların izleyeceği en önemli gündem maddesi olacak.

Veri akışında öne çıkanlar cari işlemler dengesi, iş gücü, perakende satışlar, konut satışları, konut fiyatları, Merkezi Yönetim bütçesi olacak.

Hazine ihaleleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi ve Moody’s’in olası Türkiye raporu da gündemin önemli başlıkları arasında yer alıyor.

Yurt dışında ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası(ECB) ve Japonya Merkez Bankası’nın(BoJ) faiz kararları piyasanın öncelikli gündem maddeleri olacak.

Yurt dışında ABD tüketici ve üretici fiyatları, perakende satışlar, sanayi üretimi, Çin sanayi üretimi, perakende satışlar, İngiltere iş gücü, dış ticaret, aylık GSYH, sanayi üretimi, Almanya final tüketici fiyatları, ZEW, Euro Bölgesi sanayi üretimi, final tüketici fiyatları verileri öne çıkıyor.

Enerji piyasalarının yakından izlediği OPEC ve Uluslararası Enerji Ajansı(IEA) raporları da bu haftanın ekonomi takviminde yer alıyor.

Wall Street endekslerinde yatırımcılar büyük ölçüde önümüzdeki hafta enflasyon verileri ve ABD para politikası kararı öncesinde kenarda kaldı.

Dow Jones açılışta 18.83 puan veya yüzde 0.06 artışla 33.852.44’e yükseldi. S&P 500 10.95 puan veya yüzde 0.26 artışla 4.304.88’de açılırken, Nasdaq 73.87 puan veya yüzde 0.56 artışla 13.312.40’a yükseldi.

Dün, S&P 500 yüzde 0,62, Nasdaq yüzde 1,02, Dow Jones yüzde 0,50 yükselmişti.

IMF Başkanı Kristalina Georgieva, bankaların kredilerinde ciddi bir yavaşlama, azalma gözlemlemediklerini belirterek Fed’in faiz artırım trendini sona erdirmesinin muhtemel görünmediğini ifade etti.

CNBC’ye konuşan Georgieva, “Kredilerde henüz ciddi bir yavaşlama görmüyoruz. Kredilerde biraz yavaşlama var, ancak Fed’in faiz artırımından geri adım atmasına yol açacak büyüklükte değil” dedi.